Geçtiğimiz günlerde turizmden bankacılığa kadar pek çok sektörde bir süre hayatın durmasına sebep olan İnternet hizmet altyapısı ile ilgili sıkıntılar gazete manşetlerine ‘dijital kıyamet’ ve ‘dijital kaos’ gibi başlıklarla yansıdı. Yaşananların geçici süreyle de olsa ciddi bir dijital kaosa yol açtığı doğrudur. Ancak, kıyamet kavramı kapsadığı kaotik anlam bakımından düşünüldüğünde, yaşanılanların bir ‘dijital kıyamet’ olarak adlandırılması pek doğru olmaz. Yaşananları daha gerçekçi bir şekilde değerlendirmemiz gerekirse, bir ‘dijital kıyamet provası’ olarak adlandırmamız mümkündür. Çünkü, ortaya çıkan durum gelecekte dijital kıyametin yaşanması durumunda karşılaşacaklarımızın küçük bir ön izlemesinden fazlası değildi.
Üçüncü Dünya Savaşı’nın ciddi şekilde konuşulduğu günümüzde savaşların geçmişteki sıcak çatışmalardan öte yapay zekâ destekli hassas dijital unsurların yardımıyla yaşanacağını göz önüne aldığımızda, İnternet altyapılarına yönelik siber saldırıların artacağı da muhakkaktır. O yüzden de, ciddi anlamda küresel bir savaşın yaşanması durumunda er ya da geç dijital kıyametin de yaşanabileceğini göz önüne almamız gerekiyor.
Gerek elektrik, gerekse İnternet son yüzyılda hayatımızı kolaylaştıran ve artık hayatımızın ayrılmaz birer parçası olan iki temel ihtiyaç haline geldiği için sadece ulusal güvenlik açısından değil, bireysel düzeyde de her türlü yaşamsal ihtiyacımızın karşılanabilmesi için bu iki altyapıya ciddi anlamda ihtiyacımız olduğunu unutmamamız gerekiyor.
Analog günlere ait teknolojilerin neredeyse tamamından uzak yetişen bir neslin gelecekte hangi sebepten kaynaklanırsa kaynaklansın, dijital araç ve hizmetlere erişiminin tamamen kesilmesi durumunda yaşayanacak olan sıkıntılar ciddi anlamda küresel bir kaosa sebebiyet verebilecektir.
O yüzden de sebebi ister siber saldırı, isterse altyapı sorunu olsun, yaşanan ve yaşanabilecek her türlü dijital erişim sorununa karşı ciddi anlamda hazırlıklı olmak gerekiyor. Özellikle devletler ve uluslararası kuruluşlar tarafından, gelecekte yaşanabilecek dijital kıyamet senaryoları oluşturularak, İnternet’siz bir dünyada küresel düzeyde yaşanması olası kaosların önlenebilmesi için alınabilecek olan önlemlere ilişkin eylem planları hazırlanarak toplumsal boyutta uygulanabilecek acil durum eylemlerine yönelik hazırlıklar yapılması gerekiyor.
Bu konuda elbette bireysel olarak da hazırlıklı olmamız gerekiyor. Bireyler olarak göz önüne alabileceğimiz önlemleri sonraki yazılarda değerlendirelim…