Elektronik gazetecilik basın tarihinin en önemli sınavlarından birisidir. Geçmişi eski Romalılara kadar uzanan gazeteciliğin bildiğimiz anlamdaki tarihi 16-17. yüzyıllara kadar uzanıyor. 500 yıla yakın bir zamandır ellerimize alarak okuduğumuz kağıt gazetelerin önümüzdeki 40 yıl içinde yerini tamamen elektronik gazeteciliğe bırakacağı düşünülüyor. Bu öngörüleri destekleyen en önemli argümanlar ise artan basım maliyetleri, çevreci baskılar ve geleneksel gazete okurlarının sayısının 40 yıl içerisinde minimum düzeye inecek olması.
Ulusal ve yabancı basın halihazırda elektronik gazeteciliğe ilişkin güncel gelişmeleri çok yakından takip ederek İnternet formatından tablet ve akıllı telefon formatına kadar pek çok elektronik gazete alternatifini kullanıcılarının beğenisine sunuyor.
Okuyucunun konum ve demografik bilgilerini temel alarak sunulan e-gazete reklamlardan elde edilen gelirler genellikle tatmin edici düzeye ulaşabilmiş bir durumda değil. Bazı gazeteler tarafından uygulanan tablet ve elektronik gazete formatları ile arşiv gibi hizmetlere karşılık talep edilen cüz'i ücretlendirmeyi saymazsak, okuyucuların önemli bir kısmı halen gazetelerin anlık olarak güncellendiği web formatlarını ücretsiz olarak takip etmeyi tercih ediyor.
Bu durumda da gazeteler daha çok tıklanma sayısına ulaşabilmek için online manşetlerini sürekli güncel ve ilgi çekici şekilde yenileme ihtiyacı hissediyor. Bu yüzden de gazetelerin online versiyonlarının editörlerine oldukça önemli görevler düşüyor.
Peki, basınımız bu konuda ne ölçüde başarılı? Ulusal ve yerel basına ait web sitelerinin tamamında artık 8-12 sekmeden oluşan güncel haber manşetleri bulunuyor. Hatta, pek çok gazetenin web sitesinde 3. sayfa haberleri ve diğer haberler için daha küçük boyutlarda benzer sekme uygulamalarına yer veriliyor. Böylelikle de minimum alanda maksimum haber zenginliğine ulaşılabiliyor.
Bu noktada ortaya çıkan en önemli sorun ise daha çok tıklanma oranına ulaşmaya çalışan online gazetelerin bu manşetlerde verdikleri haberleri okutabilmek için kullanmış oldukları görseller ve yanıltıcı ifadeler. Geçtiğimiz günlerde basının amiral gemisi olarak kabul edilen bir gazetenin web sitesinde Cumhurbaşkanı’nın bir ifadesini veriş şeklinin infial yaratmasının temelinde bu problem yatıyor. Pek çok gazetenin web sitesinde oldukça iddialı manşetler kullanılmasına rağmen, üzerine tıklandığında sunulan haberin aslında ima edilenlerden oldukça farklı olduğu fark etmemiş olamazsınız.
Reklam kaygısıyla gerçekleştirilen bu uygulamaların sayısı maalesef giderek artıyor. Okuyucunun ilgisini çekebilmek için yapılan bu yanıltıcı manşetlerin gerçekten ne kadar etik olduğunun artık tartışılması gerektiğine inanıyorum. Çünkü Gazeteci Meslek Etik İlkeleri'nden birisi gazetecilerin görevini yaparken mesleğin saygınlık ve ahlakını gölgeleyecek yöntem, tutum ve davranışlardan uzak durması gerektiğini ifade ediyor.
Sevgiyle kalın!