Sevgili okurlarım, bugün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı. Maalesef pandemi nedeniyle bu sene evlerimizdeyiz ancak evlerimizde olmamız bu aidiyet duygusundan mahrum kalacağımız anlamına gelmez. Nasıl ki dini ve geleneksel değerlerimiz ruh için sağlıklı ise, toplumsal değerlerimiz de ruhumuzun bir ihtiyacıdır. Bu anlamda ebeveynlere seslenmek istiyorum; lütfen çocuklarınıza toplumsal değerlerimizi de aşılayın. Gelin nedenini tartışalım.
Aidiyet duygusuna sahip olmak evrensel bir ihtiyaçtır. Aidiyet, bir grubun üyesi veya parçası olarak kabul anlamına gelir. Aidiyet duygusu, tıpkı yiyecek ve barınma ihtiyacı gibi insani bir ihtiyaçtır. Ait olduğunuzu hissetmek, hayatta değer görmek ve yoğun acı veren duygularla başa çıkmak için çok önemlidir. Daha büyük bir topluluğa ait olma duygusu motivasyonunuzu, sağlığınızı ve mutluluğunuzu geliştirir. Başkalarıyla ortak değerlere sahip olduğunuzda kendinizi daha güçlü hissedersiniz, bu da bütün hayatınıza yansır.
Aidiyet duygunuzu artırmaya çalışmanın bir yolu, farklı olduğunuz yollara odaklanmak yerine başkalarıyla benzer olma yollarını aramaktır. Farklılıklarınızı paylaşmak ve yine de kişiyi kabul etmek huzur yaratır. Kabul, anlaşma anlamına gelmez.
Kendi aidiyet duygunuzu oluşturmanın bir başka yolu da başkalarını kabul etmek için çalışmaktır. Başkalarını ve sizinkiyle aynı olmayan görüşleri kabul etmek için öncelikle herkesin düşüncesinin değerli olduğunu kabul etmeniz gerekir. Farklı inanç sistemine sahip olabilirsiniz ancak o kişiyi kabul etmelisiniz. Aynı fikirde olmasanız bile, gerçeği anlaşılması en zor olanı bile bulabilirsiniz. Kabul, bir aidiyet duygusu yaratır ve ilişkileri güçlendirir.
Ben kendi çocukluk yıllarımı düşündüğümde bayramları nasıl coşkuyla kutladığımızı, her sabah Andımız’ı okurken her gün daha iyi bir öğrenci olmanın daha iyi bir gelecek vereceğine inanarak derse girdiğimi ve hepimizin bir bütün olduğumuzu hissettiğimi hatırlıyorum. Özellikle 23 Nisan’da dil, din, ırk farkı gözetmeksizin bütün çocukların günü olan bugünde diğer ülke çocuklarının yöresel danslarını izlerken heyecandan gözlerimin dolduğunu, hepimizin nasıl da kardeş olduğumuzu düşündüğümü hatırlıyorum. Ancak şimdilerde bu duygulardan çocuklarımızı mahrum bırakmak, onlara yaptığımız çok büyük bir haksızlık. Yukarıda bahsettiğim nedenlerle 23 Nisan, 19 Mayıs gibi ulusal bayramlarımızı da çocuklarınıza öğretmelisiniz. Bütün gelişmiş ülkelerde toplumsal değerler çok önemlidir. İyi bir vatandaş ve iyi bir birey ancak bu şekilde yetişir. Toplumsal değerler sıklıkla okullarda öğretilir gibi düşünülse de asıl yeri evdir. Unutmayın ki sizler çocuklarınızın rol modellerisiniz. Sevgiyle, barışla kalın.