Örgütsel çatışma veya iş yeri çatışması, birlikte çalışan insanlar arasındaki ihtiyaçların, değerlerin ve çıkarların neden olduğu bir uyumsuzluk halidir. Çatışma, örgütlerde birçok farklı şekilde olabilir. Ayrımcılık, kötü performans değerlendirmeleri, memnuniyetsizlik, kişilik çatışmaları, hepsi zorlu bir çalışma ortamına katkıda bulunur. İş yerinde çatışma ortak bir deneyimdir. Çalışanların patronlarının yönetim tarzı hakkında şikayette bulunmaları ya da akranlarıyla rekabet hali nadir değildir. Kısacası, ekiplerin ve organizasyonların yapısı, hedefler ve çıkarlar ortak değilse rekabet gücü iş yerinde bir çatışmanın temelinde olabilir.
Tutum
İş yerinde bir çatışmanın sonucunu belirleyen tutumdur. Çatışma tamamen kazanmak veya kaybetmekle ilgili olduğunda çatışmaya bir yaklaşım rekabettir. Kazanan olmak için bir kaybeden olmalı. Yüzmeye devam etmem için, diğerinin batması gerekir. Çatışmada tarafların kazanma ya da kaybetme gibi bir gayeleri olmadığı zamanda çözüm daha kolay gelmektedir. Bu nedenle çatışmadaki tutumları algılamak oldukça önemlidir çünkü bu iş yerinin varlığını sürdürmesinde rol oynayan en önemli durumdur. Bir çatışmada rekabetçi bir yaklaşımın özelliklerinden bazıları şunlardır; bozulmuş iletişim, zorluk çıkarma, yardım eksikliği, sürekli anlaşmazlıklar, birinin gücü diğerinin gücü azaldığında artar. Bu tutum çatışmanın yıkıcı bir modelini teşvik ediyor. Performansta azalma ve sonuç olarak iş yerinde başarısızlığa yol açabilir.
Avantaja Çevirme
İş yerinde çatışmalarla baş etmenin daha iyi bir yolu çatışmaya zıt tutum sergilemektir. İşbirlikçi bir tutum çatışmayı avantaja çevirecektir. Bu tutum ilişkilerin karşılıklı bağımlılığını tanıyan bir yaklaşımdır ve çatışmayı ilişkileri geliştirme fırsatı olarak çerçeveler. Çatışma kazan-kazan fırsatı haline gelir. Kimse batmazsa herkesin daha iyi durumda olduğu, ancak hepsinin yüzmesine izin verilen bir inanç haline gelir. İşbirlikçi yaklaşımda aşağıda bazı davranış kalıpları gözlenir; etkili iletişim, yardımseverlik, güven, karşılıklı saygı ve ortak hedefler doğrultusunda çalışma.Çatışma ortak bir problem olarak algılanır. İşbirlikçi bir yaklaşım sürdürmek, çatışma ile karşı karşıya kaldığında kolay değildir. Çıkarlarımızın, rolümüzün ve hatta itibarımızın tehlikede olduğunu algıladığımızda, savunmacı ve korkutucu, hatta saldırgan ve öfkelenmek olağandır. Bu nedenle organizasyonlar sağlam çatışma yönetimi ve çatışma koçluğu eğitimine giderek daha fazla yatırım yapıyor. Stresli koşullarda yüksek performansı sürdürmek şansa bırakılamaz. En iyi performans gösteren oyuncular daima en zorlu anlar için zihinsel cesaretlerini eğitirler.
Çatışmada değişim ve dönüşüm fırsatını yakaladığımızda çatışmayı fırsata çevirmiş oluruz. Bu şekilde, çatışmanın altında ortaya çıkmak isteyen bir gelecek olduğunu kabul ederiz.. Başka bir deyişle, bir çatışma kişisel yaşamlarımıza ve organizasyonlarımızın yaşamına olan en değerli hediye olabilir. Herkese iyi haftalar dilerim.