Açıkçası bu konunun gündeme gelmesi, önce gündemi oyalamaya çalışıyorlar diye düşündürdü beni, daha sonra bu konunun ne kadar önemli olduğunun farkına vardım.
Etrafımda herkes kendilerince biraz yanlı, biraz da, şahsi detayları göz önünde bulundurarak yorum yapıyorlar.
Kürtaj kelime olarak ''kazımak'' anlamına geliyor. Düşünsenize içinizden bir canlıyı kazıyarak yok ediyorlar ve bütün bir ömre sirayet edecek sorumluluğu orada bırakarak siz, öylece çekip gidiyorsunuz.
Evet, bir yandan kürtaj, bir canlının yaşama hakkını, tek başımıza, onun yaşama hakkına saygı duymadan yok etmek, belki de cinayet işlemek. Ama öte yandan bakıldığında da sorumluluk alamayacak durumda olan anne adayı kadınlarımızı, anne olduktan sonra tek başına, ''bak başının çaresine'' diye yalnız bırakmak.
Önce bu kadınlarımızı bilinçlendirmek ve geleceğe sağlıklı analar, sağlıklı toplumlar sunabilmek belki de en önemli adım olacaktır. Sadece kadınları mı? Hayır, erkekleri de bilinçlendirmeliyiz. Henüz bebek için ortam, şartlar uygun değilse, erkekler de gerekli önlem ve korunma yöntemleri konusunda bilgilendirilmeli.
Hiçbir kadın, o minicik yüreğin atışını duyduktan sonra, canından can alınmasını kabullenemez. Bunun en güzel örneklerini çevremde oldukça fazla gördüm. Hepsi de, maddi olanaklarının bir bebeğe daha, henüz hazır olmadığını savunarak bu operasyonu yaptırmak zorunda kalan evli kimseler.
Kürtaj, evlilikte, tamamen anne adaylarının inisiyatifinde değil, eşinin de rızasıyla yapılan bir operasyon. Şimdi merak ettiğim bir durum var, eğer kürtajı özellikle erkek istiyorsa, kadın ne yapmalı? Ya da, beden kadına aittir diyerek, bütün sorumluluk kadına mı devredilmeli? Diyelim ki, kadın bebeğini dünyaya getirmek istedi, o halde doğacak bebeğin sorumluluğunu da yine sadece anne mi üstlenmeli? Aile planlamasında her iki tarafta bilinçlendirilmeli, iş bu noktaya gelmeden gereken önlemler alınmalıdır.
Kürtaj yasal olmaktan çıkınca, her şey yolunda mı olacak? Hayır, maddi olanaklara sahip kimseler, yurt dışında bu operasyonu rahatlıkla yaptırabilirken, maddi durumu iyi olmayanlar merdiven altı operasyonlara gebe kalacaklar. Peki, kadınlar böyle bir durumda nasıl korunacak? Merdiven altı iş yapan, yasal olmayan ve kendi ceplerini doldurmak isteyecek vicdansızlara kapı açılacak. Bilinçsizlik, belki de konuyla ilgili yetersizlik daha fazla kadın ölümlerine, bir yerine, iki cinayete yol açacak . Evlilik dışı gebelikleri sonlandırmak isteyen kimi kadın, bedeninden bir parçayı koparıp atmak için kendi sağlığını da tehlikeye atacak yöntemlere başvuracak.
Bunların önüne nasıl geçilecek?
Diyelim ki, evlilik dışı doğumda, kadın bebeğini dünyaya getirmeye karar verdi, toplumsal baskının da önüne geçti.. Doğacak olan bu bebeğin sorumluluğu nasıl alınacak ve bu bebeğe kadın sahip çıkabilmek için nelerden vazgeçecek? Devlet mi (!) peki devlet bütün bu doğacak çocuklara babalık yapabilecek mi?
Sağlık bakanı Recep Akdağ kürtaj ile ilgili açıklamasında "Elbette anne sağlığını tehdit eden bir sorun varsa, doğacak bebeğin bir sorunu olacaksa elbette buna karşı değiliz ve bunları tartışılır buluyoruz'' diyor. Evet bunları şuanda tartışıyoruz ancak herkes kendine göre yorum yaparak tartışıyor. Bu işin içine de siyaset giriyor tartışmalarda. Toplumsal çözüm arayışı için tartışmamız gerekir. Çözüm de toplumu bilinçlendirmek, aile planlaması kontrolünü daha düzenli yapmak ve ailelere, dünyaya gelecek bebeklerine bakabilecek maddi güç ile beraber ruh sağlığı dengede bir yaşam sunmakla sağlanacaktır.
Kürtaj tamamen yasal olmaktan çıkmamalı, kontrollü bir şekilde, uzman hekimlerce karar verilerek yapılmalı ve bu durum 10 haftalık gebeliği kapsamamalı. Evlilik yaşı 21 olarak belirlenmeli ve cinsellik eğitimi bu döneme kadar Milli Eğitim Bakanlığı'nca verilmeli.
Umarım ülkemizde gelecek nesillerimiz ruh sağlığı normal, cinsel istismara maruz kalmayan, sağlıklı ve yaşamda mutlu bireyler olarak hayata kazandırılır.