Süper Lig’de sezonun ikinci yarısı başladı.
Antalyaspor Pazar günü ilk maçına çıkıyor.
Rakip Göztepe.
Bu kritik karşılaşma öncesi iki ekip Perşembe günü Ziraat Türkiye Kupası’nda karşı karşıya geldi.
Sahadan 4-3 galip ayrılarak lig öncesi moral bulan Antalyaspor’da gözle görülür bir iyileşme olduğuna şahit olduk.
En önemlisi maçın ilk dakikasında gelen gole rağmen kırmızı beyazlı takımın mücadeleye devam etmesiydi. Savaştı, kazanma arzusu üst seviyedeydi.
Bundan da önemlisi takım içerisinde birlik ve beraberlik gelecek adına umut vericiydi. Gol sonrası yedek futbolcular dahil bütün takımın tek yumruk olması camiayı da umutlandırdı. Bunun mimarı kuşkusuz takımın başına yeni geçen teknik direktör Tamer Tuna’dır. Tamer hoca, teknik ve taktikten önce takıma güveni aşılamış görünüyor. Yani en önemli şeyi halletmiş diyebiliriz.
Tabi oyun içinde göze çarpan başka unsurlar da vardı.
Örneğin Yekta, Amilton ve Diego gibi yaşı ilerlemiş futbolcuların maça sıkı sıkı sarılması Antalyaspor adına sevindiriciydi. Kadroda yeterince yer bulamayan, ancak görev verildiğinde bu şansını iyi kullanan Harun Alpsoy, Göztepe maçının yıldızları arasında kendisine yer buldu.
Antalyaspor’un umut bağladığı genç Paul ise, maalesef iyi bir sınav veremedi. Nerde duracağını bilmiyor. Şut yok, çalım çok. Kısacası çok acemice ve ne yaptığının farkında değil. Uyarılması gerekir.
Bir parantez de Cengiz Demir için açalım. Antalyaspor ile ilk kez bir resmi maça çıkan genç oyuncu şaşkın ördek gibiydi. Yaptığı büyük hata nedeniyle takımının gol yemesine neden oldu. Fakat buna fazla takılmaması gerekir. Bu süreci unutup mücadeleye devam etmeli. Bunların etkisinden ne kadar çabuk kurtulursa o kadar çabuk formayı kapar.
Son olarak kırmızı beyazlı camiaya kenetlenmesi için çağrıda bulunmak istiyorum. Gelin Pazar günü yeni bir sayfa açın. Birlik ve beraberlik içinde el ele verin. Kol kola girerek Antalyaspor marşıyla stadı inletin. Bunu yaparsanız karanlıklar daha çabuk çıkar aydınlığa.