Antalyaspor A.Ş. 18 Temmuz?da olağanüstü kongreye gidiyor.
Dikkat edin olağan değil, olağanüstü.
Yani bazı kararlar alınmak için kongre yapılmak isteniyor.
Yönetimden öğrendiğimiz kadarıyla devrim niteliğinde bazı kararlar alınmak isteniyor. Bu nedenle de kongrede hissedarların görüşüne başvurulacak.
Peki, nedir bu devrim niteliğindeki kararlar?
Genel kurulda 15 olan yönetim kurulu sayısı 19?a çıkarılmak isteniyor.
Bunun yanı sıra Antalyaspor?un renk ve logo değişikliğinin görüşmeye açılması ve isim sponsorluğu için yönetime yetki verilmesi gibi önemli maddeler de var.
Yönetici sayısının artırılması talebini son derece normal karşılıyorum.
İsim sponsorluğu yetkisini de makul bir çözüm gibi görülebilir.
Ancak, aynı şeyi renk ve logo değişikliği için söylemem mümkün değil.
44 yıllık tarihi olan Antalyaspor?da ilk kez böyle bir konunun gündeme gelmesi beni düşündürüyor.
Renk ve logo değişikliğinin görüşülmesi maddesinin gelen görüş ve öneri nedeniyle ele alınmak istendiğini söylüyor yöneticiler.
Şahsen 16 yıldır Antalyaspor?u takip eden bir gazeteci olarak bugüne kadar böyle bir istekte bulunan birine rastlamadım. Logo ve forma renklerini beğenmeyeni de hiç ama hiç duymadım. Durum böyleyken yönetimin kongrede logo ve renk değişikliği fikrini ortaya atacak olmasını açıkçası anlamlı bulmuyorum. Gereksiz bir çalışma olacağını şahsen düşünüyorum. 44 yıldır bu logo ve renkle mücadelesini sürdüren Antalyaspor?da bu tür gereksiz bir değişikliğe gidilmek istenmesine hissedarların olur vereceğini düşünmüyorum.
Peki, kırmızı-beyazlı renklerden vazgeçersek yeni renkler nasıl olacak?
Denizin mavisi ve portakalın rengi olan turuncu düşünülüyor.
1966 yılında kurulan Antalyaspor, milli takımın renklerinden esinlenerek kırmızı-beyaz renklerde karar kılmış. Bunda ne gibi bir yanlış olabilir ki. Milli takımın renkleri mi birilerini rahatsız etti. Hem milli takımın hem de Antalyaspor?un aynı renkleri taşıması kadar normal ne olabilir. 44 yıldır bir sorun olmadı şimdi mi sorun olmaya başladı. Yine söylüyorum bu çok gereksiz bir görüş ve hissedarların bu teklife sıcak bakacağını kesinlikle düşünmüyorum. Yönetimin bu konuyu yeniden ele almasında yarar görüyorum.
Ayrıca logodaki Yivli Minare de artık Antalya?nın simgesi durumunda. Turistlere satılan hediyelik eşyalara baktığınızda bunu çok rahat görebilirsiniz. Hatta Antalya?nın tanıtımı yapılan bütün broşür ve kataloglara baktığınızda da Yivli Minare?yi görürsünüz. Sudan bahaneler üretilerek değişikliğe gidilmek istenmesine şahsen bir anlam veremedim. Bunun da gündeme alınmaması gerektiğini düşünüyorum.
Not: Yarın bir başkası çıkıp ?Antalya güneşiyle tanınıyor. Güneş de olsun logoda? dese ne yaparsınız? Ya da bir başka kişi, ?Antalya turizmin başkenti. Bir çıplak kadın turist resmi koyalım? derse, bu konuyu da gündeme alacak mısınız?