19 Ocak’ta Öztürk ailesinin başkanlığı bırakmasının ardından Antalyaspor A.Ş. genel kurulunun 9 Şubat’ta yapılacağı duyuruldu.
Kongreye bir gün kala başkanlık için aday çıkmayınca bu kez 23 Şubat’a ertelendi.
Erteleme haberinden sonra sosyal medyada bazı paylaşımlar yapıldı. “Öztürk ailesi gitmemeliydi. Takım sahipsiz kaldı. Koca Antalya’dan bir başkan adayı bile çıkmıyor” denilerek karamsar bir tablo çizildi.
Öncelikle şunu belirtmeliyim. Öztürk ailesine kimse ‘görevi bırak’ demedi. Kendileri böyle bir karar aldı. Nedenini de açıklamadan ansızın çekip gittiler. Dolayasıyla bu konuda birilerinin suçlanması doğru değil. Suçlanacak biri varsa o da görevi bırakırken bunu sosyal medyadan duyuranlardır, Antalyaspor sevdalılarıyla yüzleşmeyenlerdir.
Bu arada, Ali Şafak Öztürk’ün görevi devralırken üstlendiği borç, giderken 6-7 katına çıktı.
Maalesef bu borcun büyük bir bölümü de yanlış transfer ve yüksek maaşlardan kaynaklı.
Yine maalesef Öztürk’ten önce de kümede kalmaya oynuyorduk şimdi de aynı. Yani sportif anlamda değişen bir şey yok, borç miktarı ise devasa boyutlarda. Yaptırdıkları borcu üstlenmiş olmaları takdir edilecek bir durum.
Geçmişe takılıp kalmak bize hiçbir yarar sağlamaz. Artık önümüze bakalım. Antalyaspor’un geleceğini karanlık görenlere ‘korkmayın’ diyorum.
Her zaman söylediğim gibi Antalyaspor sahipsiz değildir, mutlaka birileri elini taşın altına koyar.
Malumunuz Ali Şafak Öztürk’ün istifasından sonra Antalyaspor Kulübü Derneği ve Antalyaspor Vakfı Başkanı Mustafa Yılmaz büyük bir görev üstlendi. İstifadan sonra oluşan olumsuz tabloyu dağıtmak için hemen harekete geçti. Önce teknik direktör Ersun Yanal’ın kalmasını sağladı, ardından futbolcularla konuşarak moral verdi. İçeride dışarıda bütün maçlara gitti. Bu moral sonrası takım çıktığı 4 maçı kaybetmedi. Dahası deplasmandaki Konyaspor beraberliğinin primini Gençlerbirliği karşılaşması öncesi ödetti. Deplasmandaki Gençlerbirliği galibiyetinin primini ise Beşiktaş maçı öncesi hesaplarına yatırttı. Hatta Beşiktaş ile berabere kalan futbolculara, “Siz bu maçı kaybetmediniz. Hakem hataları nedeniyle 2 puan yitirdiniz. Bize göre galip geldiniz” diyerek galibiyet primi verdi. Bundan da anlaşıldığı gibi Antalyaspor sahipsiz kalmamış ve geçmişten daha iyi yönetilmiş.
Ama bir gerçeği de görmek lazım. Bugün Mustafa Yılmaz başkan böyle bir misyon üstlenmeseydi Antalyaspor’u zor günler bekliyor olabilirdi. Küçük dokunuşlarıyla büyük bir adım attı. Kendi adıma teşekkür ediyorum.
Peki 23 Şubat’ta bir başkan aday çıkar mı? Ben çıkacağına inanıyorum. Antalyaspor’un en zor günlerini gören biri olarak bunu rahatlıkla ifade ediyorum. Bu takım hiçbir zaman sahipsiz kalmadı, bundan sonra da kalmaz.