Malum kasetten sonra CHP Genel Başkanlığı?ndan istifa eden Deniz Baykal, sonrasında bir an olsun gündemden düşmedi.
İlk zamanlar evine kapanan Baykal, yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı.
Kendisine yapılanları kabullenemediği gözlemlenen deneyimli siyasetçi, yaptığı çıkışlarla dikkatleri üzerine çekmeyi başarıyor.
Geçtiğimiz cuma günü Korkuteli?nin Yazır köyünde partililere yönelik konuşmasında söylediği ?Dostlarınızı satmayın. Sizi bugünlere getirenleri sakın ha satmayın. Onları yok saymayın. Siyaset güven ve vefa işidir? söylemi 3 gündür konuşuluyor.
Belli ki yeni genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu ve partinin ikinci adamı Önder Sav?a kırgın. Bu kırgınlığı her geçen gün daha da artıyor. Bunu da artık açık açık söylemekten de geri kalmıyor.
Yani satıldığını düşünüyor.
Peki, Baykal durduk yere neden böyle bir açıklama yapma gereği hissetti?
Yukarıda da belirttiğim gibi şimdiki mevcut yönetimden rahatsız. Bu doğal sayılabilir. Ancak göndermede bulunarak Kılıçdaroğlu ve Sav?ı partililerin gözünde küçük düşürmesi şık değil. Zira burada Kılıçdaroğlu ve Sav?ı eleştirirken partiye de zarar verdiğini unutmamalı. Her fırsatta partili olduğunu söyleyen ve partisi için çalışacağını ağzından düşürmeyen birinin çıkıp ?Siyaset vefa ve güven işidir? diyerek mevcut yönetimi vefasızlık ve güvensizlikle suçlamaya çalışması da neyin nesi.
Eski bir genel başkana bu açıklamalar yakışmıyor.
Bunun parti içinde hoş karşılanmadığını biliyorum. Zira bu konuda görüştüğüm birçok CHP?li Deniz Baykal?ın bu açıklamalarını şık bulmadı.
Baykal, Türkiye?nin her noktasında iyi bir hava yakalayan partiye katkı koyması gerekirken bireysel düşünüyor. Bunda da açıkçası Kılıçdarolu ve Sav?ın başarılı olmasını istemediği anlamı çıkıyor. Dolayısıyla bundan kim zarar görür. Tabi ki CHP. Bu nedenle özellikle yılların deneyimli siyaset adamları yaptıkları açıklamalara dikkat etmeli. Kişisel çıkarlarını ikinci plana itmeli. İdeolojisini şahsı çıkarlarının üzerinde tutmalı. Bunu başaranlar kahraman olarak anılırlar.
Baykal?ın bu çıkışı geçek CHP?lileri rahatsız etti, rakiplerini ise sevindirdi. Bu nedenle herkes birbirine şu soruyu sordu: ?Baykal?ın amacı ne??
Bir çok yazımda ?CHP?nin rakibi CHP?dir? diye yazdım.
Parti her yükselişe geçtiğinde bu tür bir çıkışın yaşandığını görürsünüz.
Geçenlerde Kemal Kılıçdaroğlu?nun Antalya?ya gelişinde kendisi için verilen yemeğe Gençlik ve Kadın Kolları Başkanlarının davet edilmediğini yazmıştım. Ayrıca Kepez teşkilatının yaptığı ve büyük takdir topladığı ?Bizim Ev? projesine de götürülmediğini dile getirmiştim. Bunun da parti içinde büyük huzursuzluk yarattığını herkes biliyor.
Özetle, partinin çıkışı maalesef yine parti içinde engellenmeye çalışılıyor. Böyle giderse bunun daha çok örneklerini görürüz.