Bundan tam 2 ay önceydi. Antalyaspor yönetimi ile basın mensupları bir araya geldi. Antalyaspor’un geleceği masaya yatırıldı. Eski başkan Ali Şafak Öztürk döneminde çekilen krediler konuşuldu. Ayrıca Öztürk ailesi ve eski yönetici Emin Hesapçıoğlu’nun gelirlere temlik koydurduğu uzun uzun tartışıldı. O dönem Antalyaspor Başkanı Cihan Bulut’a “Siz istediğiniz kadar iyi niyet gösterin, ne yaparsanız yapın temliki koyduranlar kaldırmaya yanaşmayacak” dedim. Başkan Bulut, “Umarım düşündüğünüz gibi olmaz” diye yanıt verdi. Ardından “Maalesef Antalyaspor’u zor günler bekliyor. Bu sezon mali konularda sık sık gündem olacağız” mealinde sözler söyledim.
Ertesi gün yukarıdaki söylemler doğrultusunda bir yazı kaleme aldım. Yazının çıktığı gün eski başkan Öztürk, deyim yerindeyse beni yaylım ateşine tuttu. Twitter’den art arda beni hedef aldı, daha da ileri giderek “Sabrımızı taşırma” diyerek tehditte bulundu. Sonrasında ağırlıklı olarak kendi çalışanlarını üzerime saldı ve hakarete varan ifadeler kullanıldı.
Üzülerek belirtmeliyim o gün yazdıklarım bugün tek tek çıkıyor. Antalyaspor ekonomik olarak tarihinin en zor günlerini yaşıyor. Gittiği otellerde rehin kaldığı yazılıyor, futbolcu ödemelerinde zorluk çektiği vurgulanıyor. Stadın elektrikleri, Atilla Vehbi Konuk Tesisleri’nin doğalgazı kesiliyor. Hentbol ve basketbol branşlarının kapanacağı dillendiriliyor. Şayet bir çözüm bulunmazsa krizin daha da derinleşeceğini düşünüyorum. Çözüm de Öztürk ailesiyle bir kez daha oturulup konunun enine boyuna tartışılmasıdır. Bu konuda tarafların atışmasından sonra bir yumuşama olduğunu da duyuyorum. Umarım bir orta yol bulunur ve Antalyaspor da bu girdaptan çıkar. Hadi, beni yanıltın ve Antalyaspor’a sahip çıkın. Çıkın ki sizi el üstünde tutalım.