Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, tam 115 gün sonra basın mensuplarının karşısına çıktı, 100 günlük görev süresince yaptıklarını, yapacaklarını anlattı.
Asıl konumuza geçmeden önce gözüme çarpan birkaç detaydan söz etmek istiyorum.
Öncelikle toplantıya gazetecilerin ilgisi hayli büyüktü.
Başkan Böcek de toplantıya tam saatinde gelerek bazı başkanların aksine bizlerin gönlünü kazandı.
Toplantı için seçilen salon maalesef hem yetersizdi, hem de fiziki şartlar elverişsizdi.
Oturma düzeni kötüydü. Gazetecilerin Başkan Böcek ile bürokratları arasında oturtulması sıkıntı yarattı. Kameramanlar ve foto muhabirleri görüntü almakta zorlandı. Kısacası bu kadar önemli bir toplantının daha geniş ve daha elverişli bir salonda yapılması gerekirdi. Bundan sonra buna dikkat edilerek hareket edileceğini umarak asıl konumuza geçelim.
Başkan Böcek’in konuşması öncesi sinevizyondan bugüne kadar yapılanların bir özeti verildi. Cümlelerin ‘Çalışıyoruz’, ‘Yapıyoruz’, ‘Devam edeceğiz’, ‘Sürüyor’ diye sona ermesi dikkat çekti. Oysa ‘Yaptık’, ‘Bitti’, ‘Sona erdi’ sözcüklerinin daha çok olması gerektiğini arzuluyordum. Bu arzumuzun uzun sürmemesini diliyorum.
Başkan Böcek’in sakin ve sürekli “Geçmişle hesaplaşmayacağız, olayları kişileştirmeyeceğiz” demesi en çok dikkatimi çeken konuydu. Öyle de olmalı. Zira geçmişle uğraşırsan geleceği inşa edemezsin. Dolayısıyla Başkan Böcek’in bu sözlerini anlamlı ve doğru buluyorum.
Başkan Böcek’in birkaç kez vurgulayarak kullandığı “Tüyü bitmemiş yetimin hakkını koruyacağız” söylemi de dikkat çekiciydi. Bu konuşmayı yaparken bazı ihalelerin yüksek rakamlarla yapıldığını ima ederek eski yönetimi ağır bir şekilde eleştirdi.
Yine eski yönetimin çok ciddi bir borç bıraktığını ve gereksiz bazı yatırımların yapıldığına işaret etti. Ancak buna rağmen borç edebiyatı yapmayacaklarını söylemesi önemliydi. Çünkü Antalya’nın hizmete ihtiyacı var. Malum eski CHP’li başkanlardan Mustafa Akaydın, “Antalya Ankara’dan zengindir” sloganıyla göreve gelmiş, geldikten sonra da sürekli borç edebiyatı yaparak neredeyse hiç hizmet etmeden gitmişti. Tabi olan da Antalya’ya olmuş, kent geriye gitmişti.
Son olarak biz gazetecilerle ilgili bir iki kelam etmek istiyorum.
Maalesef her geçen gün gazetecilik mesleği geriye gidiyor. Meslektaşlarımız toplantılara gelip kamuoyu adına soru soracağına taraftar gibi davranıp başkana yaranmaya çalışıyor. Üzülerek söylemeliyim bunu da saklamadan yapıyorlar. Dün Başkan Böcek’e soru sormak yerine sürekli geçmişle uğraşılması bizler adına hoş olmadı. Gazeteci elbette eleştirecek. Ancak bunu birilerine yaranmak için değil, kamuoyu adına yapmalı. Bunun dışındaki yollar ise mesleğimize zarar verir.