Anayasa paketi Türkiye?nin gündemini uzun bir süredir meşgul ediyor.
Özellikle de 8. madde büyük tartışmalara neden oldu.
Siyasi partilerinin kapatılmasına ilişkin düzenlemeyle ilgili olan 8. maddeye CHP ve MHP karşı çıkarak paketten çıkartılmasını istiyor.
Hükümet ise düzenlemede kararlı.
Şuanda bir tek kişinin kararıyla arkasında milyonlarca seçmeni olan siyasi bir partinin kapısına kilit vurulabiliyor. Değişiklik olması halinde siyasi partilerin kapatılmasına ilişkin dava açılması Meclis?in iznine bağlanması öngörülüyor.
Avrupa?da kapanan siyasi parti sayısı sadece 6. Bu rakam Türkiye?de ise 25. Bu da durumun ne kadar vahim olduğunu bizlere gösteriyor.
Bana göre siyasi bir partinin hukuken kapatılması bir şey ifade etmiyor. Aynı siyasi parti bir başka isim altında yeniden kuruluyor ve yeniden meclise giriyor. Barış ve Demokrasi Partisi buna bir örnek. Bu partideki milletvekilleri tam 7 parti kurdu. Ancak halk partileri kapatırsa bir daha yaşama şansı olmaz. Ayrıca bana göre siyasi parti kapatmak bir nevi idam kararı vermekle eşdeğer. Yıllarca idama karşı çıkan siyasiler bundan neden rahatsız olurlar anlamış değilim. Milyonların desteklediği bir partinin kapatılması demek o partinin seçmenine haksızlık yapmak demek değil mi?
3 aydır Türkiye bu konuya kilitlenmiş durumda. Muhalefet bugüne kadar bir teklif götürmemiş. Muhalefetin söylediği tek şey 8. maddenin paketten çıkarılması. Bu gerçekçi bir davranış değil. Somut bir adım atmaları gerekir. Muhalefet çözüm bulduğa zaman muhalefet görevini yapmış olur. CHP ve MHP?nin bugün yaptığı maalesef muhalefet değil.
Akaydın?a bir teşekkür de benden
Gazeteci dostum İdris Özyol, geçtiğimiz günlerde çok güzel bir yazı kaleme aldı.
Yazısında Şırnak Belediye Başkanı Ramazan Uysal?ın bir arkadaşı kanalıyla Antalya Büyükşehir Belediyesi?nden 30 bank ve 20 çöp konteynırı istediğini dile getirmiş.
Özyol, Başkan Mustafa Akaydın?ın Şırnak?tan uzanan bu dost elinin geri çevirmemesini istemiş. Özyol, ?Eğer Akaydın, Şırnak?ın bu ihtiyaçlarını karşılarsa, her vesileyle yazılarımda kendisine teşekkür edeceğim? demiş.
Ben de bölgenin bir insanı olarak Akaydın?ın bu dost elini geri çevirmemesi gerektiğini düşünüyorum. Akaydın Hoca, Şırnak?a yardımcı olursa, ben de her fırsatta teşekkür edeceğim ifade etmek istiyorum.
Özyol?un dediği gibi toplumsal gerilimin zirve yaptığı bir dönemde Şırnak?tan uzanan bu dost eli havada bırakılmamalı. Akaydın bunu gerçekleştirirse Antalya?dan bütün ülkeye kardeşlik, dostluk ve barış mesajı verebilir. Ayrıca Antalya?da yaşayan binlerce Kürt kökenli vatandaşın sempatisini kazanacak. Hatta bölgede CHP?ye karşı gelişen nefretin sevgiye dönüşmesi için bir adım dahi olabilir.