Antalyaspor ile ilgili Salı günü kaleme aldığım ‘Eskisi olmayanın yenisi olmaz’ başlıklı köşe yazıma çok sayıda dönüş oldu. Özetle Antalyaspor Yönetim Kurulu’nun eski başkan, yönetici, taraftar, gazeteci, kısacası camianın geçmişini bilenleri bir çatı altında toplayıp fikir alışverişinde bulunması gerektiğini yazmıştım. Antalyaspor camiasında kanaat önderi olarak kabul edilen bu isimlerin tecrübelerinin kulübün geleceğine ışık tutacağını düşündüğüm için çağrıda bulunmuştum. Çağrım kabul görmüş gibi. Camiayı bilen birçok kişi arayarak bu oluşumda yer almak, katkı sunmak istediğini söyledi. Bunlardan biri de Antalyaspor ile yatıp kalkan, kulübün geçmişini geleceğini bilen, Büyük Antalyaspor Derneği’nin kurucularından, taraftarlar arasında karşılığı bulunan Ercan Göksel’dir. Aynı zamanda Antalyaspor Kulübü üyesi olan Göksel, “Çok önemli bir çağrı. Ben de camiamızın yeni sezon öncesi bir araya gelmesi ve istişarelerde bulunmasının bir genel kurul üyesi olarak yararlı olacağını düşünüyorum. Ve bu minvalde üstüme düşen sorumlulukları yerine getirmeye hazır olduğumu bildirmek isterim” dedi.
Antalyaspor camiasının nabzını tutan, yaptığı haberlerle kulübe katkı sunmaya çalışan Antalyaspor Medya adlı sosyal medya kullanıcısı ise, “Şifa abinin düşüncesi ve teklifi çok kıymetli. Gerekli araştırmalar neticesinde somut adımlar atılmalı. Antalyaspor’u yaşatmak Antalyaspor’un hakkını savunmak için herkes elini taşın altına koymalı” diyerek karşılık verdi.
Antalyaspor camiasının içinde yer alan, tribünde ciddi katkı veren Hulusi Aydın da yazıma destek vererek, “Gerçek Antalyasporluları uyandırın artık abi. Vakit bekleme vakti değil. Hiçbir şey için geç değil. Eğrisi ile doğrusu ile her şey konuşulsun. Bu kaos bitsin. Sen bu konuda ipi göğüsler, yapılacak bütün istişare toplantılarına öncülük ederek doğru adımlar atılmasına vesile olabilirsin” diyerek camianın mutlaka bir çatı altında toplanması gerektiğini dile getirdi.
Susmayın konuşun!
Gazeteci Ebru Küçükaydın’ın son iki gündür Antalyaspor ile ilgili kaleme aldığı yazılar camiada çok konuşuldu, çok tartışıldı.
Önce ‘Antalyaspor’un 150 milyon TL’si kimlerin cebinde?’ diye soran Küçükaydın, ‘Antalyaspor’a çöktüler mi?’ diye çok daha sert ve isim vererek ikinci bir yazı yazdı. Bu yazıların devamı da gelecek gibi.
Küçükaydın’ın dile getirdiği birçok konuyu daha önce ben kaleme almıştım. Örneğin Antalyaspor A.Ş. Başkanı Sinan Boztepe’nin Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a gidip hafriyat konusunu dile getirdiğini belirtmiştim. Yine valiliğin konuyla ilgili soruşturma açtığını ilk yazandım. Meslektaşım Küçükaydın ise dile getirdiğim konuları çok daha detaylı yazmış. İsim vererek, bazı belgeleri ortaya sererek.
Gazeteci Küçükaydın’ın bugün suçladığı kişiler de daha önce kendinden önceki yönetimi hedef göstermiş ve hafriyattan zarar edildiğini söylüyordu. Yani sizin anlayacağınız herkes herkesi suçluyor, hedef gösteriyor. Kırmızı beyazlı camia bu iddialarla çalkalanırken konuşması gerekenler ise sessiz sedasız köşesine çekilmiş.
Bana göre susmak kabullenmektir. O nedenle tatmin edici bir açıklama yapılması artık kaçınılmaz. Bekliyoruz.
Futbol klüplerine siyasiler ve/veya kamu yöneticileri tarafından tanınan yer tahsisi,işletme tahsisi,vergi silme,yapılandırma vb.tüm kayırmacılık son bulmalı.Tüm vatandaşın hakkı olan kazanımların futbolculara milyon dolarlar saçarak heba edilmesi kabul edilemez.Tüm klüp yönetimi klubü kendi yağı ile kavurmayı sağlayamıyacaksa ortaya çıkmasın.Avrupa da bir örneği varmı bu gibi kayırmacılığın.Futbolcular milyon dolarları alsın,klüp yöneticileri zevki sefa sürsün gariban vatandaş da bunları finanse etsin.Ne güzel dünya
Antalyasporu her gelen yönetici reklam olarak kullanmaya devam ederse ortada Antalyaspor diye bir takım kalmayacak! Herkes Antalyaspordan bir şeyler alıyor! Ama hiç bir şey vermiyor!