Kemal Kılıçdaroğlu?nun CHP?ye genel başkan olmasıyla saldırılar da başladı.
İlk olarak Kılıçdaroğlu?nun sünnetsiz olduğu iddia edildi.
Habere tepkiler gelince gündemden çabuk düştü.
Şimdi de Kılıçdaroğlu?nun giydiği gömlek olay oldu.
Olağan Kurultay?da Etro marka İtalyan gömlek giyen çiçeği burnunda genel başkana yaylım ateşi başladı.
İki gün boyunca bu konu gazetelerde ve internet sitelerinde haber olarak yer aldı.
***
Açıkçası bu tür eleştirileri doğru bulmadığımı ifade etmek istiyorum.
Tamamen belden aşağı vurma girişimidir bu hareketler.
Bir insanın sünnetsiz olup olmadığı bir diğerini neden bu kadar ilgilendirir ki.
Kaldı ki bu, o insanın iş yapmasına engel değil.
Bu nedenle bu kadar çirkin bir konunun gündeme getirilmesi Kılıçdaroğlu?na puan kaybettirmez, tam tersine puan kazandırır.
Gelelim gömlek olayına.
?Kendimi böyle halka yakın hissediyorum? diyerek kravatı atan Kılıçdaroğlu?nun 495 TL?lik Etro marka gömlek giymesinin gündeme gelmesi doğal mı?
Bence değil.
Türkiye?nin ikinci büyük partisinin genel başkanı Etro marka gömlek giyemez mi?
Elbette giyebilir.
Bu onun halkçı olmadığı anlamına gelmez.
?Başbakan olursam oturduğum evi değiştirmeyeceğim, çocuklarım da zengin olmayacak? demesi bana göre gündeme gelmeli. Bunu görmemezlikten gelenler gömlek olayını günlerdir ağzından düşürmüyor.
Şahsen eleştirileri yersiz ve gereksiz buluyorum.
***
Genel kurulda sürekli işçi hakları, yoksulluk, sendikalar, meslek hastalığı ve iş kazaları ilgili açıklamalar yapan Kılıçdaroğlu, demokrasi, Kürt ve inanç sorununa değinmedi.
Halbuki ülkenin en büyük sorunu demokrasidir, Kürt sorunudur, inanç sorunudur.
Bu konularda kendisinden çok şey bekleyenler maalesef hayal kırıklığı yaşadı.
Bu eleştirilere varım.
Ülkeyi yönetmeye aday bir partinin genel başkanı en büyük sorunu görmemezlikten gelemez. Ancak yine de umutsuz değilim. Biraz zamana ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Doğu kökenli ve Alevi birinin demokrasi ve inanç konularında daha dikkatli davranması gerektiğini düşünüyorum.
Öyle umut ediyorum.
Ancak yukarıda belirttiğim gibi kendisine biraz zaman tanımalıyız.