Futbol sezonunun başlamasına 21 gün kaldı.
Takımlar bir yandan kamp çalışmalarını yürütürken, diğer yandan ise transferde doğru hamleler yapmanın peşinde.
Her kulüp lige sorunsuz başlamak için büyük çaba harcıyor.
Bunlardan biri de Antalyaspor.
Ancak kırmızı beyazlı ekipte maalesef işler iyi gitmiyor.
Ciddi bir ekonomik darboğazın içinde.
Birkaç transfer yapan, birkaç transfer daha hedefleyen Antalyaspor, henüz transfer engelini kaldıramadı. Bu da haliyle umutsuzluğa neden oluyor.
Bugün sokağa çıktığımızda en çok rastladığımız ‘Antalyaspor nereye gidiyor?’ sorusu oluyor. Buna net olarak yanıt verebilen yok.
Buradan bir çağrı yapmak istiyorum.
Antalyaspor’un sıkıntılı olduğu konusunda camia hemfikir. Bundan kurtulması için de bir güç birliğine ihtiyaç var. Yönetim yeterli olmasa da rahata çıkmak için çalışıyor. Ancak buna omuz verilmesi gerektiğini düşünenlerdenim. Peki bu nasıl olacak?
Başkan Sinan Boztepe ve yönetiminin yapması gereken camianın kanaat önderleriyle bir araya gelmesi. Geçmişte ‘Başkanlar Kurulu’ diye bir oluşum vardı. Zaman zaman bir araya gelen eski başkanlar, yeni başkana tecrübelerini aktarırdı. En son Gültekin Gencer döneminde bir araya gelen başkanların bir daha fikirlerine danışılmak için çağrılmadığını biliyorum. Hatta bu kurumun lav edildiğini de öğrendim. Yine benim de içinde bulunduğum ‘Divan Kurulu Üyeleri’ diye bir oluşum vardı. Eski başkanlardan Dündar Uluğkay’ın başkanlık ettiği bu oluşum da zaman zaman bir araya gelip Antalyaspor’un gidişatıyla ilgili fikir söylüyordu. Maalesef bu kurum da pasifleştirildi.
Biliyoruz ki eskisi oylayanın yenisi olmaz. O nedenle yukarıda sözünü ettiğim iki oluşumun tekrar aktifleşmesi için harekete geçilmesi gerekir.
Sinan Boztepe’nin diyaloğa açık olduğunu biliyorum. Davet edildiği yerlere mutlaka gitmeye çalıştığını gözlemliyorum. Antalyaspor’un kurtuluşu için de ciddi mesai harcadığını söyleyebilirim. Ancak tüm bunlar bana göre yeterli değil. Mutlaka ama mutlaka Antalyaspor’a geçmişte emek vermişlerle bir araya gelinmeli, tecrübelerinden yararlanılmalı. Örneğin Sedat Peker. Taraftarlıktan gelen Peker, bir dönem başkanlık yaptı. Kapısına kilit vurulacağı zamanda takımı aldı Süper Lig’e çıkardı. Sonraki yıl küme düşürdü, ama tekrar Süper Lig’e çıkardı. Yani iyi günleri de yaşadı, kötü günleri de. Dolayısıyla tecrübeli, kesinlikle yol gösterici olacaktır. Sedat Peker sadece bir örnek. Diğer başkan ve yöneticilerden de yararlanılarak bugünkü darboğazdan nasıl çıkılabilir bunun hesapları yapılmalı. Benimkisi naçizane bir öneri. Gerisi Başkan Boztepe ve yönetimde.