Antalya günlerdir Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın?ı konuşuyor.
Konuşma nedeni ise Akaydın?ın rektörlüğü döneminde yaşanan bir yolsuzluk iddiası.
İddiaya göre Akdeniz Üniversitesi Destekleme Vakfı?ndan rektörlük bünyesine aylık 5 bin TL para aktarıldı ve bu para da kişisel çıkarlar için harcandı.
Olay 2005-2008 yılları arasında yaşandı.
O tarihlerde de Mustafa Akaydın Hoca, Akdeniz Üniversitesi rektörüydü.
Bu paralarla elbise, şarap, saç jölesi, pasta, kaymak gibi kişisel ihtiyaçlar alındığı müfettiş raporlarıyla ortaya çıktı.
Olay önce ulusal, sonra da yerel basında yer buldu. Konuyla ilgili neredeyse bütün parti il başkanları açıklama yaptı ve kaygılarını dile getirdi.
Daha önce açıklama yapmayacağını söyleyen Başkan Akaydın da sonunda dayanamayarak konuşmak zorunda kaldı. Sonra topu vakıf başkanına atarak işin içinden sıyrılmaya çalıştı.
***
Gelişen olaylarda CHP?nin nasıl bir yol izleyeceğini merak ettim.
Hoca?ya sahip çıkıp konunun üzerini kapatacak mıydı, yoksa gerekeni mi yapacaktı.
Hoca seçimi kazandıktan 2 ay sonra prensi olarak gösterilen Kepez Meclis Üyesi Serdar Civan Tanrıkulu ile Ekdağ?ın bir numaralı ismi Yakup Ocak?ın adı rüşvet olayına karıştı. Sonrasında ikili istifa etmek zorunda kaldı. Bizzat Akaydın Hoca?nın destek verdiği ve meclis üyeliği için bastırdığı Tanrıkulu?nun isminin rüşvet olayına karışması Hoca?yı zor durumda bırakmıştı. Parti içinde de çatlak oluştu. O günden beri de partinin üst düzey bazı idarecileri ile Hoca arasında bir huzursuzluk yaşanıyor.
***
Şimdi aynı durum bir kez daha ortaya çıktı. Bu kez suçlanan Hoca?nın ta kendisi. İşte bu nedenle CHP?nin nasıl bir yol izleyeceğini merak ediyorum.
Akdeniz Üniversitesi Destekleme Vakfı?nda yaşanan yolsuzluk iddiası sonrası ilk olarak CHP İl Başkanı Ömer Melli açıklama yaptı. Melli, Mustafa Akaydın?ın 1 Aralık 2008 yılında partiye üye olduğunu ve o tarihten sonrasına kefil olduğunu söyledi. Yani Akaydın?ın geçmişinin kendilerini ilgilendirmediğini ima etti.
Peki, Akaydın Hoca?ya adaylık için teklif götürüldüğünde geçmişi araştırmak gerekmez miydi?
Burada yolsuzluk konusuyla ilgili bilgimiz yok denecek. Haklılar. Zira müfettiş raporları o tarihlerde henüz ortaya çıkmamıştı. Bu nedenle kendilerine hak veriyorum. Ancak, öğrendiler. Şimdi ne yapacaklar? ?Geçmişi bizi ilgilendirmiyor? denilerek işin içinden sıyrılmayı düşünürlerse yanlış yaparlar. Bütün Türkiye?nin günlerdir konuştuğu bu konunun üzerini kimse örtemez. Böyle bir yol izlemeleri partiye zarar verir. Daha tatmin edici bir açıklama yapılmalı. Bunu da yapacak olan, partinin Antalya?daki üst düzey kurmaylarıdır. Şimdi gözler bu kişilerde.