Günlerdir Antalyaspor’un ekonomik anlamda zor bir dönem yaşadığını yazıyoruz, çiziyoruz, dile getiriyoruz.
Üzülerek belirtmeliyim ki kendimiz çalıyor, kendimiz oynuyoruz.
Kentte birçok kişi 3 maymunu oynuyor: Görmedim, duymadım, bilmiyorum.
Ama durum ciddi. Şayet bugünden bir tedbir alınmazsa gelecek karanlık diyebiliriz.
Peki ne yapmalı?
Başta Antalya Valisi Münir Karaloğlu olmak üzere, belediye başkanları, STK ve oda temsilcileri, turizmciler, işadamları, kısacası kentte yaşayan herkesin kafasını kuma gömmekten vaz geçmesi lazım. Vali Karaloğlu başkanlığında acil bir toplantı gerçekleşmesi ve alınacak olan tedbirlerin tartışılması gerekir. Öncelikle eski başkan Ali Şafak Öztürk döneminde yapılan ve yine Öztürk ailesi tarafından konulan temliklerin kaldırılması için bir adım atılması lazım. Şayet bu yapılırsa Antalyaspor kısa sürede rahat bir nefes alır ve yol haritasını da belirlemeye başlar.
Bugün Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’i hedef gösterenlere seslenmek isterim. Şayet başkan Türel bu takıma el uzatmasaydı belki de kapısına kilit vurulmuş olurdu. Yaptığı katkılar ortada. Dolayısıyla faturayı ona kesmek tek kelimeyle insafsızlıktır.
Gelelim mevcut yönetime;
Evet, yanlışları hataları var. Ancak kesinlikle büyük bir cesaret örneği gösterip elini taşın altına koymuşlardır. Bunu yapanlara da saldırmak Antalyaspor düşmanlığından başka bir şey değildir.
Son olarak beni üzen, yaralayan bir konuya değinmeden geçmek istemiyorum. Antalyaspor kan ağlarken eski başkan Ali Şafak Öztürk’ün sosyal medyadan sürekli eğlencede, konserlerde, güzel ve ünlü kadınlarla paylaşımda bulunması beni üzüyor. Demek ki yaşananlar kendisini hiç etkilememiş ve umurunda değil. ‘Biz Antalyasporuz’ diyen birinin bu kadar vurdumduymaz olması bana normal gelmiyor. Yoksa yanılıyor muyum?