Akdeniz Gazeteciler Federasyonu (AGF) 9-12 Haziran tarihleri arasında Burdur Gazeteciler Cemiyeti’nin ev sahipliğinde Burdur’da bir araya geldi. Öncelikle organizasyonun eksiksiz geçtiğini belirtmeliyim. Bunun için de Burdur Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Kürşat Tuncel’e teşekkür etmek istiyorum. 3 günlük sürede, Burdur’un dinamikleriyle bir araya geldik, değerlerine dokunduk. Yerel yöneticiler, bürokratlar, akademisyenlerden Burdur’daki değişimi dinledik. Bir dizi etkinlik ve toplantı yaptık, turistik gezide bulunduk. Yani mesleğimizin sıkıntıları ve çözüm önerilerini ve atılması gereken adımları da konuştuk.
SIRA BURDUR GÖLÜ’NDE
Toplantıda kafamı sürekli kurcalayan Salda Gölü’nün son haliydi. Yıllar önce gittiğim Salda Gölü’nün doğal yapısının sonraki süreçte nasıl yok edildiğine şahit olduk. Zaman zaman Türkiye’nin gündemine oturan Türkiye’nin Maldivleri olarak bilinen göl ve çevresi acaba iyi yönde mi yoksa kötü yönde mi bir değişim yaşamıştı? Bizimle birlikte aynı otobüste yolculuk yapan Burdur Valisi Ali Arslantaş, yaşanan değişimi tek tek anlattı. Vali Arslantaş’ı dinledikçe rahatladım, göl ve çevresini gezdikçe de ‘Salda kurtuldu’ dedim. Çevresinde 20’si endemik 301 sucul ve karasal bitki türü bulunan Salda Gölü’nün bir kısmında sigara bile içilmesi yasak. Geceleri yaban hayatın devamı yani yaban hayvanlarının gölden almak istediğini almak için ışıklandırmanın bile olmadığını söylersem burada nasıl bir titiz çalışmanın yürütüldüğünü daha iyi anlatmış olurum. Maalesef Salda Gölü’nde bunlar yaşanırken Burdur Gölü ise büyük bir tehlike ile karşı karşıya. Göl her gün biraz daha kuruyor. Suları iyice çekilmiş. Çekilen bölgelerde ise fırtına olduğu günlerde kum bulutları oluşuyor. Oluşan bu kum bulutlarının ağır metaller içerdiği ve kansere davetiye çıkardığı belirtiliyor. Hatta bazı uzmanlar önümüzdeki yıllarda göl çevresinde kanser patlamasının yaşanacağını iddia ediyor. Salda Gölü için gösterilen mücadelenin mutlaka ama mutlaka Burdur Gölü için de verilmesi gerektiğini düşünüyorum.
KAHRAMAN BAŞKAN
Gezimiz esnasında Burdur’un şirin ilçesi Yeşilova’yı da ziyaret ettik. İlçe belediye başkanı Mümtaz Şenel’in çayını içtik, Salda Gölü ve çevresinde yaşananları bir de O’nun ağzından dinledik. Göreve geldiği dönem belediyeye ait olan bir işletmenin ilçeye nasıl zararlar verdiğini anlattı. İşletmecilerin mafyavari tutum sergilediğini, belediyeye kira ödemediğini, su ve elektrik borcunu ise yine belediyeye ödettiğini, kısacası halkın malına çöktüğünü ifade etti. Bu kişilere karşı savaş verdiğini, sonunda bedeli ağır da olsa mücadeleden zaferle çıktıklarını büyük bir gururla anlattı. Halkın çıkarlarını düşündüğü için bedelini ağır ödeyen, mafya kılıklı kişilerin 10 kurşuna hedef olan kahraman başkanı kutluyorum. Bu tür insanların sayısının artmasını diliyorum. Bu arada, başkan Mümtaz Şenel’in eşinin de saldırıda iki kurşun yarası aldığını belirtmeden geçmek istemedim.