Koronavirüs ancak mikroskopla görülebilen ve üreme ortamı bulduğunda saniyeler içinde çoğalabilen bir mikroorganizma olunca onunla mücadele oldukça zorlu devam ediyor. Koronavirüs üstelik ne bir ideoloji ne din ne ekonomik ne de sosyal statü gibi hiçbir taraf gözetmeksizin can taşıyan herkesi hedef alan bir özelliğe sahip. Sağlıktan sosyoekonomik yaşama kadar her alanda olumsuz etkileri görülen bu virüs ülkeleri hazırlıksız yakaladığından dolayı ekonomide, sağlıkta, sosyal yaşamda şok kriz şeklinde kendisini göstererek kurulu düzenleri yeniden şekillenmeye ve köklü değişimlere zorladı. Ayrıca koronavirüsün meydana getirdiği şok, kendisini ilk etapta sağlık ve ekonomik alanda göstermekle birlikte zamanla başta sosyal ve kültürel yaşam olmak üzere bireyler ve ülkelerarası ilişkileri köklü anlayış değişikliğine zorlayacağı görülüyor. Koronavirüs maalesef tüm sektörler üzerinde olumsuz etkiler yarattı. Bundan sonrası için nasıl bir etki yaratacağını zaman gösterecek, böylece insanların yaşam şeklini, virüsün seyri önemli ölçüde etkileyecek. Görüyorum ki bizim toplumumuz yeterince sosyal mesafeyi koruyamadığı gibi maskeyi fazla kullanma beceresi gösteremedi. Hatırlayın, geçen yılın mart ayında alınan virüsten korunma önlemlerini. Maske tartışmaları ile geçen birkaç ayın ardından yaz mevsimine girmiştik. Havalar ısınmış virüs de unutulmuştu. Denizde yan yana yüzmeler. Şezlongda iç içe güneşlenmeler, piknik, bar, disko eğlenceleri olanca hızıyla sürerken, Kurban Bayramı’nı karşıladık. Ülke olarak belki de en büyük hatayı Kurban Bayramı’nda tam kapanmayarak yaptık. Bayramdan 15 gün sonra vaka sayıları tırmanışa geçince birbirimizin yüzüne bakamadık. Sanırım yaptıklarımızdan biraz utandık. Antalya’nın havası diğer şehirler gibi değil, başta deniz olmak üzere tüm eğlenceleri Kasım ayına kadar başarıyla devam ettirdik. Mutant virüs açıklamaları yapıldı. Ve çok kısa zamanda içinde o mutant bizim ülkemize de ulaştı. Dünya kapalı kalmayı sürdürürken biz 1 Mart’ta alınan önlemleri hafiflettik. Vaka sayısı 3 hafta içinde katlanarak artınca yine kapanıyoruz. Onların sosyal medya üzerinden yazdıklarını gülerek okuyorum. Atın ölümü arpadan olsun mu?!