Antalya’da düzenlenen turizm panelinde konuşma sırası kendisine gelen bir turizmci kış aylarını kastederek ‘Avrupa’da bir otelde saunaya gittiğinizde giriş için 25 euro, havlu için de 4 euro para ödersiniz. Biz ise burada bir porsiyon yemek fiyatına beş yıldızlı oteli sunuyoruz’ demiş ve kentin sahip olduğu turizm potansiyeline dikkat çekmiş.
Şikayet edilen şu; Antalya’da birçok otelin uyguladığı her şey dahil sistemi yani bir bütün halinde sunulan tatil paketi.
Turizmin dünya, ülkemiz ve Antalya ekonomisine katkısını araştırdım, işte o rakamlar;
Türkiye’de turizm ile ilgili ilk adımların 1960’lı yıllarda atılmış olduğu bilinmektedir. Ancak, ülke turizmini bugünkü düzeyine ulaştıran somut çabalar ise 1980’li yıllarla beraber harcanmaya başlanmış. 1980 yılında dünya genelinde uluslararası turizm hareketleri içerisinde yer alan kişi sayısı 285 milyon ve turizm harcamaları toplamı ise 92 milyar dolar iken, Türkiye’yi ziyaret eden kişi sayısı sadece 1,2 milyon ve ülkenin dünya turizm pazarından almakta olduğu pay ise binde 3 ile 327 milyon dolar.
1990 yılına gelindiğinde; 455 milyon kişinin katıldığı uluslararası turizm pazarının parasal büyüklüğü 255 milyar dolara ulaşmış.1990 yılında, Türkiye’yi ziyaret edenlerin sayısı 4,8 milyon kişiye, elde edilen turizm geliri ise 3.2 milyar dolar.
Buna göre; Türkiye 1980-1990 yılları arasında ziyaretçi sayısını 4 kat ve elde ettiği gelirleri ise yaklaşık 10 kat artırmak suretiyle uluslararası turizm pazarından almakta olduğu payı binde 3’lerden yüzde 1,25’lere çıkarmayı başarmış. Kaydedilen başarıları dikkate alarak 1980-1990 yılları arasındaki on yıllık dönemi Türkiye turizminin hamle dönemi olarak adlandırmak mümkün. 1980-1990 yılları arasındaki dönemde sağlanılan başarıda en önemli faktörün yatırımcılara sağlanan teşvikler olduğu iddia edilebilir.
Nitekim, belirtilen yıllarda sağlanan yatırım teşvikleri neticesinde, 1980 yılı itibariyle Türkiye’deki turizm belgeli tesis sayısı 511, yatak sayısı ise 82 bin iken, 1990 yılında tesis sayısı 1260’a ve yatak kapasitesi ise 498 bine ulaşmış. 2000 yılı itibariyle ise Türkiye’yi ziyaret eden kişi sayısı 10,4 milyona ve elde edilen turizm gelirleri ise 7,6 milyar dolara ulaşmıştır ki, 2000 yılında dünya turizm hareketleri içerisinde yer alan kişi sayısı 697 milyon ve toplam turizm pazarının parasal büyüklüğü ise 477 milyar dolar olarak gerçekleşmiş.
Tarihsel seyir içerisinde, dünya turizm hareketleri içerisinde yer alan kişi sayısındaki artışla beraber Türkiye’yi ziyaret edenlerin sayısında da önemli artışlar olmuş ve 2000 yılında ziyaretçi sayısı 10.4 milyon kişiye ve elde edilen toplam turizm geliri ise 7.6 milyar dolara ulaşmıştır. 2005 yılına gelindiğinde ise, Türkiye turizmi ülkeye gelen yabancı ziyaretçi sayısı ve elde edilen turizm gelirleri açısından rekorlar kırmıştır.
Rekabetin yoğunlaştığı başta Antalya bölgesinde faaliyetlerini sürdürmekte olan otel işletmeleri olmak üzere, pazarlama stratejileri gözden geçirilmeye başlandı.
Ne yaptılar?
En kolay pazarlama silahı olan fiyatı tercih etmeye başladılar ve düşük fiyat stratejilerini her şey dahil sitemi (all inclusive) ile bütünleştirdiler. Sonuç şu; ‘Bir porsiyon yemek fiyatına beş yıldızlı oteli sunuyoruz’ diyerek rekabette yenildiğinin itirafıdır. O zaman buyur yeni bir pazarlama stratejisi yarat da herkes nasiplensin.
Uluslararası turizm pazarındaki büyümenin önümüzdeki yıllar içerisinde de büyümeye devam etmesi ve 2020 yılında adı geçen pazarın 1.56 milyar kişinin katıldığı bir büyüklüğe ulaşması bekleniyor. Yine, 2020 yılında da Avrupa’nın en önemli turizm destinasyonu olma özelliğini sürdürmesi ve 717 milyon kişi tarafından ziyaret edilmesi öngörülüyor.