Nüfus artışı, çarpık kentleşme ve sanayileşme, tüketim çılgınlığı ve doğal afetler gibi nedenlerden dolayı hava, su, toprak, gürültü ve görüntü kirliliği gibi çevresel sorunlar her geçen gün daha fazla artış gösteriyor. Kentsel yaşam kalitesi, çağdaş kent ve çevre standartlarının bir kentte sağlanmasıyla yakından ilişkilidir. Yaşam kalitesi yüksek kentler, yaşanabilir, sürdürülebilir ve sağlıklı kentler olarak düşünülmekte ve bu koşulları sağlamakla en başta belediyeler yükümlü görülüyor. Çevre ile ilgili yaşanan sorunların temelinde insanların olumsuz tutumları yatmaktadır. Özellikle erken yaşlarda kazanılmış olan olumsuz tutumlar, çevre sorunlarının ortaya çıkmasında etkili olduğu gibi sorunların çözülmesinin önündeki en büyük engellerden biri olarak da karşımıza çıkmaktadır. Kaş’tan Gazipaşa’ya kadar geniş bir coğrafyada başta Büyükşehir olmak üzere ilçe belediyelerinin bölgelerinde her gün yenilerini ekleyerek sürdürdükleri çocuk oyun alanlarını da içine alan parklar, refüj, cadde ve bulvarların peyzaj çalışmaları, sürekli yenilerek bakımlarının yapılması bu şehirde yaşayanlar kadar tatile gelen yerli ve yabancı turistlerin de beğenisini kazanmaktadır. Bugün Antalya’nın hangi köşesi temiz ise bunu belediyelerde görevli temizlik görevlilerine borçluyuz. Çevrenin daha temiz olması için daha çok duyarlı olmamız gerekiyor. Neresi olduğu önemli değil, başta izmarit olmak üzere çekirdek çıtla yere at. Ailen ve sevdiklerinle birlikte güzel bir gün geçirsin diye piknik alanı yaratılmış, yiyip içtiği arta kalan atıklarını olduğu gibi yere bırakan var. Biriken atıkları çöp kutusuna atmaktan utanıyor olabilirler mi. Turizmin başkenti olan Antalya dünyada marka olmuş bir kent. Marka değerini daha çok artırmak için bu kente yaşayanlar olarak bizlere sorumluluk düşmektedir. Çevreyi koruma ve güzelleştirme sorumluluğu sadece görevli kimselere bırakılmamalı, herkes çevresini korumak ve güzelleştirmek için elinden geleni yapmalıdır.