Yabancı turist sayısı her geçen gün katlanarak artıyor. Otellerinden dışarı çıkan turist Antalya kent merkezini canlandırdı.
Tarihi Kaleiçi, Yat Limanı, Cumhuriyet Meydanı, Saat Kulesi ve çevresi özellikle akşam saatlerinde çok hareketli. Satış yapan esnafın yüzü gülüyor.
Yıllardır deniz, kum ve güneşi pazarlayan turizmimiz için belde, ilçe ve il merkezinde yeni çekim merkezleri yaratılması gerekmektedir.
Bunun dışında neler olabilir, köylü ile turisti buluşturacak yeni projeler geliştirerek turizmi köylere kadar taşımalıyız.
Yaylalarımızı da turizme açmalıyız.
Ören yerler ve müzelere daha çok turist gelmesi için tanıtımı daha çok yapmalıyız.
Önceki gün kent merkezinde Kaleiçi ve Cumhuriyet Meydanı ve çevresinde gezintiye çıktım, aradan geçen yıllara rağmen hiçbir şeyin değişmediğine bir kez daha tanık oldum.
Mağaza çalışanları çat pat yabancı diliyle yüksek sesle bağırarak turistlere satış yapmaya çalışıyordu.
Rahatsızlıkları her hallerinden belli olan turistler yürüyüşlerini hızlandırarak adeta kaçıyorlardı.
Turizmimizde kalifiye elaman sorunu hala çözüm bekliyor.
Alışveriş yapmak isteyen turist girer mağazaya yapar.
Bu türden çığırtkanlıklar yarardan çok zarar getiriyor.
Çığırtkanlığı bir bitirebilsek, her şey daha güzel olacak.
Turizm her sektörle iç içedir, ağırlık olarak yediğimiz ekmeğimiz turizmden geliyor.
Özellikle kent merkezindeki esnaf ve çalışanları meslek örgütleri tarafından uyarılmalı, yaptıkları davranışlarının doğru olmadığı tekrar tekrar açıklanmalıdır.
Meslek odaları üyelerinin turistle sağlıklı iletişim kurmaları için her yıl turizm sezonu öncesi yabancı dil kursları açarak destek olmalıdır.
Özetle turist sayısını daha çok artırmak istiyorsak herkes üzerine düşen görevi yapmalıdır.