Jeofizik Mühendisi Atakan Yüklü, Afrika levhasının her sene 5-6 santimetre Anadolu’nun altına daldığını belirterek, “Orada bir levha hareketi var. Bu da bir süre sonra enerjisini boşaltmasını sağlayacaktır. Yakın zamanda da büyük bir depremin olmasını bekliyoruz. Tarihsel sürecini çok uzun zamandır doldurmuş durumda. Bu yarın da olabilir, 5 yıl içinde de olabilir ama çok uzun bir zaman geçeceğini sanmıyorum” uyarılarda bulundu. Deprem afeti teknik olduğu kadar sosyal boyutları da içinde barındıran bir olgudur. Günümüzde, deprem afetinin zararlarını azaltma, depreme dayanıklı yapı tasarımı ve depreme hazırlıklı olma gibi kavramlar önem kazandı. Türkiye topraklarının önemli bir kısmı deprem riski taşıyan bölgeler üzerinde yer alıyor. Bu nedenle ülkemiz sık sık yıkıcı depremlere sahne olmaktadır. Yıllar içerisinde sürekli gelişen ve bununla birlikte nüfusu artan Antalya kent merkezinde dönüştürülmesi muhtemel alanların varlığı göze çarpmaktadır. Ancak, kentsel dönüşüm uygulamaları birkaç bölgede sınırlı kaldı. Mevcut rantın yüksek olması ve dönüşüm sonrasında yaşanması muhtemel rant artışı, kent merkezinde dönüşüm sürecinin yavaş seyretmesine neden oldu. Antalya kent merkezinde birçok mahallede eski binalar mevcut. Yeniden projelendirilerek yenilenmeleri gerektiğini herkes söylüyor. Gerçekleştirilen projeler, kenti cazibe merkezi haline dönüştürerek turizm potansiyeline de olumlu yönde etki edebilir. Ama nedense örneğin bir Şarampol, Doğu Garajı ve çevresi, Bahçelievler’de binaların yenilenmeleri için bir adım atılmıyor. Jeofizik Mühendisi Atakan Yüklü’nün uyarılarını dikkate alalım diyorum.