Havaların ısınmasıyla birlikte haksız kazanca avuç açanlara adım başı rastlamak artık mümkün. Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanlığı ise bu durumu yakından takip etmekte ve gördüğü lüzum üzerine de öncelikle vatandaşı uyararak bu bedavacılara karşı hassasiyetlerini zedeletmemeleri doğrultusunda bulunuyor.
Dilenciler avuç açtıkça, o avuçlar dolduruldukça turizm kenti Antalya’ya yakışmayan bu karelerin çıkması normaldir.
Çalışmadan bedava yaşamanın yolunu seçmiş olan bu zihniyettekiler beraberinde çeşitli illerden hırsızlık yapmak üzere birçok nüfusu da sürüklemektedir. Bakın hırsızlık yapanların yüzde 70’inin başka illerden geldiği aşikardır.
Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanlığı başta olmak üzere ilçe belediyeler de bu konuda dirsek temasında bulunması kaçınılmazdır.
Bu duygu sömürücüler ve bedavacılar yalandan yere ayağını, kolunu, kıçını saklayanlar Ramazan ayını beklemektedirler. Görün bakın Haziran ayının sonrasında bunların iştahı daha da kabaracak ve bizim masumane iyi niyetli tüm hissiyatlarımızla oynayacaklar.
Oysa verdiğimiz bozuk para değil birilerinin bedava yaşamalarına sağladığımız kaynaktır. Ve bunlar tek başına değil bir çete, bir kabile gibidirler. Ve bu çetenin başında mutlaka bir ağaları vardır. O ağanın dediğinden dışarı çıkarsan ya da akşam olduğunda para getiremezsen nicedir halin.
Filmlerdeki gibi yani. Söylediğimizin eksiği yok fazlası çok. Bu nedenledir ki Antalyalılara ve bu şehri yurt belleyip Türkiye’nin dört bir yanından gelerek iş tutan herkesin sağduyulu olması gerektiğini hatırlatmakta yarar görüyorum.
Duygularınızı, saf ve temiz hissiyatınızı kullanarak cebinizdeki bozuk paraya, una, çorbaya, ekmeğe göz koymuşlara inanmayın.
Bu uyarıyı ve yaklaşımı dostlarınızla, arkadaşlarınızla ve çevrenizle lütfen paylaşın. Sadaka verirken artık doğru adresleri seçiyor olmamız en doğru yaklaşımdır.
Günümüzde sadakayı bedava yaşamaya çevirmiş bu zihniyet bozukluğuna karşı daha çok duyarlı olalım.
Sağlıcakla kalın.