İntihar, bireyin yakın ve kaçınılmaz olan veya öyle zannedilen olumsuz bir durum, sefalet, çok sevilen bir kişiyi kaybetme gibi üstesinden gelinemeyen bir acıyı bertaraf etmek niyetiyle bir iç hesaplaşma süreci sonucu, yalnızlık ve umutsuzluk hislerini içeren, bir yardım çığlığı olarak, bilerek ve isteyerek, kendi yaşamına son vermesi olarak ifade ediliyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 2014 ve 2017 yılları arasında intihar eden erkek sayısı ülkemizde 7 bin 41 oldu. Aynı yıllar arasında intihar eden kadın sayısı ise 2 bin 438. İntihar vakaları en fazla 20-24 yaşları arasında görüldü. 2016 yılında 20-24 yaş arasındaki 341 kişi intihar ederken, 2015’te bu sayı 415, 2014’te ise 407 oldu. 15 ve 19 yaşındaki gençlerin 709’u hayatına son verirken, 15 yaş altı 284 çocuk da intihar etti. İntihar aralığının en düşük olduğu yaşlar ise 70-74 yaş üstü oldu.
Yine verilere göre kadınlar en fazla 15-19 yaş aralığında intihar ediyor. Erkeklerde ise intihar vakaları 20-29 yaş aralığında daha sık görüldü. İntihar olaylarında en fazla nüfusu olan İstanbul birinci sırada. İntihar olaylarının en düşük yaşandığı il olan Bayburt’ta ise üç senede 4 kişi intihar etti. Ankara’da 619 kişi yaşamına son verirken, İzmir’de 637 oldu. Adana’da 328 kişi, Antalya’da 304 kişi, Artvin’de 20 kişi, Batman’da 66 kişi, Bursa’da 385 kişi, Çankırı’da 11 kişi, Kayseri’de 206 kişi, Mersin’de 298 kişi, Van’da 142 kişi, Yalova’da 13 kişi, Yozgat’ta 30 kişi, Zonguldak'ta 79 kişi intihar etti.
Bu üzücü verilere göre Antalya 5’inci sırada. Önceki gün Antalya’da genç bir kadın falezlerden atlayarak yaşamına son verdi. Falezlerden intiharı nasıl önleyebiliriz diye çok kafa yordum. Ne yapabiliriz, kilometrelerce uzunlukta duvar öremeyeceğimize göre bu bölgelerde daha sık emniyet devriyesi oluşturabiliriz.
Türk Tabipleri Birliği 10 Eylül 2017’de Dünya İntiharı Önleme Günü nedeniyle yaptığı açıklamada medyaya da çağrıda bulunmuş; “Tüm kapsamlı intihar önleme projeleri içinde medyanın da önemli bir rolü bulunmaktadır. İntihar haberlerinin medyada ayrıntılı olarak yer alması, dramatize edilmesi, renkli görsel öğelerle sunulması, intiharın nedeni olarak herhangi bir sebep sunularak haberleştirilmesi, intihar riski olan bireyleri olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle, medyada intihar haberleri mümkün oldukça yer almamalı; haber yapılacaksa Basın Kanunu'nun 20. maddesine uygun olarak özendirme etkisi yaratmayacak, mümkün olan en yalın şekilde haber yapılmalı; intihar düşünceleri olan kişilerin uygun sağlık hizmetine yönlendirilmesi hedeflenmelidir” denilmişti.
İntihar olaylarının önlenmesi için toplumsal duyarlılığın da artırılması gerekir. İntihara teşebbüs eden vatandaşlar uzman psikologlar tarafından takip edilmeli. Psikolojik sorunları bulunan kişilerin de yakınları daha dikkatli olmalılar. Ailesinde psikolojik sorunu bulunanların, değişik dönemlerde bu kişileri sağlık kuruluşlarına götürerek muayene ettirmesi de gerekir. İntihar dürtüsünün altında pek çok neden olabilir. Önemli olan bu nedenleri ortadan kaldırmak.