Koronavirüsün dünya çapındaki hızlı yayılışı, sağlığımız ve yakınlarımızın sağlığı konusunda hepimizin çok daha fazla tedbir almaya başlamasına sebep oldu. Eğitime ara verilmesi çeşitli ulaşım yollarının kullanıma kapatılması konser, tiyatro, maç gibi kitlelere açık etkinliklerin iptalleri bu tedbirlerin sadece birkaç örneği. Bu büyük çaplı önlemlerin dışında, bir de kişisel olarak alınması gereken önlemler var ki, bunların başında fiziksel temastan olabildiğince kaçınmak, kalabalık yerlerde bulunmamak ve hatta gerekmediği sürece evden çıkmamak geliyor. Bu sosyal mesafelendirme hali virüsün yayılmasını ve durumun hepimiz için daha da kötüleşmesinin önüne geçiyor. Peki tüm bu sosyal mesafelendirme durumu, bizleri nasıl etkiliyor? Sosyal bir bağ kuramamak, bir başka deyişle, çevremizde bize iyi gelen bir dostumuzun, partnerimizin ya da bir aile üyemizin eksikliğini hissettiriyor. Sokağa çıkma kısıtlamaları şimdilik bitti gibi. Virüsü umursamayan o kadar çok kişi var ki sizler de mutlaka görüyorsunuz. İşim gereği iki gündür dışarıdayım ve zorunlu olarak da seyahatler ettim. Antalya’da dışarıya çıkanların büyük bir çoğunluğu maske kullanmıyor. Maskeler, ya pantolon ya da gömleğin cebinde. Çantasında taşıyanlar da var. Maskesiz girilmesi yasak olan yerlerde cepten maske çıkarıyorlar ve takılıyor. Toplu ulaşım duraklarında yüzlerce kişiyi maskesiz gördüm, ne zaman ki beklediği otobüs durağa yanaştı cepten maskeler çıkarılıyor. Markette alışveriş yapacak, kapısında takıyor maskeyi. AVM, alışveriş mağazaları, restoran, kuaför salonlarını da ekleyebilirim. Maske kullanmamalarının nedenleri herkese göre değişiklik gösterebilir. Havanın ısınması neden olmamalı. En çok zorlanan benim gibi gözlük kullananlar. Gözlük camını buharlaştırmayan bir maske icat edilmedi. Bırakın dünyayı buharlı, puslu görmeyim sağlığımdan daha önemli. Lütfen maskesiz dışarıya çıkmayalım.