Turizmin gelişiminde seyahat acentaları ve tur operatörlerinin katkıları yadsınamaz bir gerçektir. Bu işletmeler sadece turistik ürünü arz edenlerle talep edenler arasında bağlantı sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda ülkelerin pazarlama ve tanıtım faaliyetlerine de katkıda bulunurlar.
Paket turlara katılan turistler çoğunlukla genel bir memnuniyet arzu ederler ve bu nedenle satın aldıkları paket turun herhangi bir boyutundaki bir eksiklik veya hata turistlerin memnuniyetsizliğine yol açabilir. Bununla birlikte bir paket turun kalitesi, tek bir hizmet sağlayıcının performansına bağlı olmamakta, havayolu şirketlerinden otobüs şirketlerine, konaklama işletmelerinden, restorantlara kadar amaç ve hedefleri bakımından birbirinden farklılık gösteren ve hiçbirinin diğeri üzerinde doğrudan kontrolünün olmadığı birçok hizmet sağlayıcısının birbirleri ile koordineli çalışmasını gerektirmektedir.
Türkiye’de yurt dışı paket tur pazarının son on yıl içerisinde sürekli bir büyüme gösterdiği görülmektedir.
Bu kişiler tatil, gezi, kültür, eğlence, yakın ziyareti ve iş amaçlı yurt dışına çıkıyor. Yaptığım araştırmada Paket turlarla en fazla gidilen ülkeler İtalya, İspanya, Yunanistan, Fransa, Avusturya, İsveç, İsviçre, ABD, Hollanda ve İngiltere. Bu ülkelere giden Türk turistler sahilleri değil, şehir merkezlerini tercih ediyorlar. Yerli yurt içinde de tatil yapabiliyor. Erken rezervasyondan faydalananlar paket turlarla doyasıya tatil geçiriyor. Son yıllarda kültür turları da büyük ilgi görüyor. Tüm bölgelere bu turlar düzenleniyor. Sosyal medyada görüyorum ki Akdeniz’e özel kültür turu yok. Örneğin Antalya için paket turlar turistik tesislere yönelik oysaki bu kentte o kadar çok görülebilecek ve gezilecekler yerler var ki saymakla bitmez. Turizmin en yavaş olduğu aylarda Antalya bu pazardan faydalanabilir, mesele bu pazarı kimin ortaya çıkartacağı