Suda boğulma, ülkemiz için önemli bir halk sağlığı sorunu. Antalya’ya her yıl yerli ve yabancılar, tatil için geliyor. Kimi zaman ya denizde ya da havuzda boğulmalar yaşanabiliyor. Çoğunlukla kırsal kesimde yangın söndürme havuzları, gölet, baraj, su kanalları, akarsu ve çaylarda son yıllarda da süs havuzlarında çok üzücü boğulmalar oluyor. Kamu kurum ve kuruluşlarının uyarıcı açıklamalarının, hazırladıkları afiş ve tabelaların dikkate alınmadığını birçok kez dile getirmiştim. Ve dün, Vali Ersin Yazıcı 'Suda Boğulma Olaylarının Önlenmesi' başlıklı genelge yayımlayarak il genelindeki tüm iç sulara serinlemek ve yüzmek amacıyla girmenin yasaklandığını duyurdu. Yaz mevsimi nedeniyle, turistler ile vatandaşların, serinlemek, yüzmek veya balık tutmak amacıyla girdikleri iç sular, akarsu, göl, baraj, gölet, kanal, su birikintisi, sel kapanı, regülatör, su iletimi, deşarj veya taşkın kontrol kanalı vb. alanlarda yaşanması muhtemel suda boğulma olaylarının önüne geçilebilmesi veya bu tür üzücü olayların asgari seviyeye indirilebilmesi amacıyla bazı kararlar alındı. Denizde plaj bölgelerinde ve kıyı otel, motel, tatil köyleri, site önlerinde, kıyıdan itibaren 200 metreye kadar olan deniz alanlarında, yüzme sınırlarını belirlemek maksadıyla kullanılacak olan yüzer donanımların her yıl 1 Nisan-15 Kasım tarihleri arasında eksiksiz olarak hazırlanması ve muhafazasına karar verildi. Belirlenen bu yüzme alanlarına gemiler ve deniz araçları ise giremeyecek. Plajlara hakim noktada, işlevsel cankurtaran istasyonlarının tesis edilerek, Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu'ndan belgeli cankurtaran görevlendirilmesi yapılması da gerekiyor. Ve bir kez daha çocuklarımız boğulmasın diyorum.