Dünya nüfusunun katlanarak artması sonucu, ormanlar üzerindeki baskı, şimdiye kadar hiç olmadığı kadar büyük bir düzeye ulaştı. Bu baskı, ormanlar üzerinde en yoğun olarak açmacılık, kesimler ve de orman yangınları şeklinde gerçekleşiyor. Ülkemizde de binlerce hektar ormanımız yanarak yok oldu. Gelişen teknolojinin orman yangınlarına karşı yoğun olarak kullanılmasına rağmen orman yangınları hala büyük bir tehlike. Doğal nedenler haricinde orman yangınlarının çok büyük bölümü insan kaynaklı. Bu konunun sadece yazın gelmesiyle, ısınan hava ve nemle izah edilebilmesi mümkün değil. İklimin çok büyük etken olduğunu kabul etmekle beraber bu konudaki bazı istatistiklere bakmak da yararlı oluyor. Orman Genel Müdürlüğü’nün raporlarına göre ihmal ve dikkatsizlik sonucu çıkan yangınlar arasında anız yakma, çoban ateşi ve sigara önemli yer tutarken son yıllarda, enerji nakil hatlarından kaynaklanan yangınlarda çok önemli artışlar görülüyor. Orman yangınları sorununun çözümü için en büyük faktör olan insan unsuruna eğilmemiz zorunludur. İnsanlarımızı doğanın korunması, tabiat varlıklarının korunması ve geliştirilmesi konularında mutlaka ve mutlaka bilinçlendirmemiz gerekiyor. İnsanların sebep olduğu orman yangınlarının önüne ancak bu bilinçlenmeyle ve farkındalıkla geçebiliriz. Yoksa tek tük ağaç dikerek değil. Doğal varlıklarına hiç özen göstermeyen, doğayı kirleten ve hırpalayan ülkelerin başında maalesef biz de varız. Bizden çok daha geri toplumlarda bile doğal varlıklara kutsal olarak bakılırken biz büyük değerlerimizi kirletiyoruz, yok ediyoruz. Buna pek çok örnek vermek mümkün. Denizlerimiz, akarsularımız, ormanlarımız, dağlarımız, yaylalarımız... Hemen her yerde insanlarımızın doğaya yaptığı tahribatla karşılaşıyoruz. Yanan ciğerlerimiz. Ormanlarımızı koruyalım.