Zaman zaman şehir dışına çıkışlarımızda Antalya’mızda yürütülen çalışmaların dışındaki dev proje ve yatırımları da görme fırsatına sahip oluyoruz. Sadece şehrimizde yapılanlara odaklanışımızdan Türkiye’deki hızlı değişimi kaçırabiliyoruz.
Kemer yolunun dar ve geçit vermeyen yıllarının yakın tanığıyım. Kazaların eksik olmadığı salavat ile geçilen ve Antalya’dan Kemer’e, Kemer’den Antalya’ya vardığınızda ellerinizi semaya açıp dua edildiği yılları da iyi biliyorum.
Kemer yolunu bugün kullanan karayolunu tercih edenler gayet bilmektedir ki tamamlanan tüneller, yeni viyadükler, açılan yeni bağlantı yolları sanki Avrupa’da bir ülke şehrinden başka bir şehre geçiş yapılıyormuş havasına bürünüldüğünü düşünmekteyim.
Yeter ki Devlet İstesin! Yeter ki Devletimiz güçlü elini her alanda olduğu gibi vatandaşın bu beklentilerine cevap versin. Bu beklentileri yapabilecek güçlü el elbette ki devletimizin ve hükümetlerin yürüttüğü başarılı programların bir sonucudur.
Bakın yıllardır özlemi duyulan Raylı sistem ve Hızlı Tren konusu Antalyalıların bitmeyen bir hayalidir. Yakın zamanda bu rüya da gerçekleşecek. Hem Antalya için hem de Türkiye için demir ağlarla örülüşünün doruğuna ulaşılacaktır.
Hani bir de şöyle bir laf vardır…
Git Gel Konya 6 saat…
Gidenler iyi biliyor Konya yolu artık git gel 6 saat olmadığını. Konya’ya ve özellikle Mersin’e ulaşılması için yapılan Tüneller bir elin parmaklarını geçiyor. Vatandaş istedi devlet yaptı. Konya artık git gel 6 saat değil. Konya yolu üzerindeki tüm yerleşim birimlerine de ulaşım artık çok kolay. Ana yollar ve tüneller devletten, bağlantı yollar ve iç bağlantı yolları Karayolları ve Büyükşehir Belediyelerin ilgili birimlerinden.
Yol meğer ne çok önemli bir hadiseymiş? Meğer tozlu topraklı yollar bize hep kaderimiz gibi anlatılmış. Aslında hak etmediğimiz insanca yaşam arzumuzun yıllar önce elimizden alındığına tanıklık ediyoruz.
Meğer biz ne güçlü bir ülkeymişiz, ne büyük bir ekonomiye sahipmişiz. Demek ki birileri hep bana hep bana demiş ya da bu işi siyasete dökerek, Orası az oy verdi ona yol yok, burası çok oy verdi buraya yol var su var.
Şimdi böyle bir şey var mı?
Asla yok. Eskiye dair tüm tabular yıkıldı. Oy verene de vermeyene de eşit hizmet gidiyor. Çünkü insan odaklı hizmet anlayışı böyle bir şey. Bırak kararı millet versin. Suyu kim getiriyorsa, yolu kim yapıyorsa, hizmeti kim vatandaşın ayağına getiriyorsa elbette ki o hizmet masaları tercih edilecektir.