Geçen gece halsizlik, yorgunluk ve boğaz ağrısı şikayetleriyle Antalya Atatürk Devlet Hastanesi Acil Servisi'ne gittim.
Servis içinde önce herkes gibi ben de sıraya girdim, önümde 35 hasta vardı. Bir müddet sonra sıra bana geldi. İçeride güleç yüzlü bir sağlık çalışanı "Geçmiş olsun." dedikten sonra şikayetlerimi sordu. O esnada nabız, tansiyon ve ateş ölçümleri de yapılıyordu. Çalışan tek başınaydı üstelik. Muayene kuyruğu alabildiğine uzanıyordu. Şikayetlerim yazıldıktan sonra yeşil bir kalem ile çizik atıldı. Beni yan tarafa kayıt işlemleri yapmam için yolladılar. Günlerden Cumartesi, sıra numaram 145, saat 20.30.
Ağzımda maskeyle, amaç kimseye bir şey bulaştırmamak, elimde numaram ve kayıt belgem ile oturacak boş tek bir yer bile yok. Acil servis tıka basa dolu.
Trafik kazasından gelenler, ağrı çekenler, yaşlı çocuk demeden sanki sağlıklı kimse kalmamış gibiydi. İçeriye genç bir delikanlı ve orta yaşta bir hasta geliyor. Memur kimlik soruyor. Genç bağırıyor: "Bir şey yap diyorum sana!" Ortalık inliyor sesinden. Memur duvarda asılı yazıyı gösteriyor: "Kimliksiz işlem yapılamaz." Hasta yakını anlamıyor. Öfkeleniyor. Elinde olsa yıkacak hastaneyi. Yaklaşım tarzı o kadar onur kırıcı ki... Kendimi zor dışarı attım. Güvenlik geldi de hastaların da araya girmesiyle olay tatlıya bağlandı.
Bahçeye çıkıp sıranın bana gelmesini bekliyorum. Kapıda yaklaşık 15-20 kişi motorlu kuryeler vardı. Kızlı erkekli kaskları, dizlikleri takılıydı. Az bir kulak misafiri oldum. Migros kavşağında bir araç arkadan motokuryeye çarpmış. Allah'tan durumunun da iyi olduğunu söylediler de arkadaşları birazcık nefes aldı. Bu sefer de sevinç çığlıkları atıyorlar. Ne güzel bir manzara! Ne varsa gençlikte var. Sonra motorcunun, ünlü bir yemek şirketi adına sipariş götürdüğü ama dağıtımın yapılmadığı dile getirilince uzun boylu, esmer kız sepeti açtı. Teslim edilemeyen siparişleri arkadaşlarına dağıttı. "Haydi bir tatlılık yapalım da bunları biz yiyelim." dediler tüm siparişleri arkadaşlarına dağıtarak kutlama yaptılar.
Mevsim geçişlerinde üst solunum yolu enfeksiyonu çok belirgin olarak kendini göstermiş durumda.
Akşam acil serviste çok hasta olmasına rağmen saat gibi tıkır tıkır çalışıyorlardı.
Bir müddet sonra sıra bana geldi.
O pırıl pırıl genç doktorların müdahalesiyle geceyi rahat atlattım. İyi ki varsınız sağlık çalışanları.
Acil Sağlık Hizmetleri toplumun en çok ihtiyaç duyduğu, hayatın dönüm noktası olabilecek kadar önemli, ileride anlatacak şeylerimizin olmasını sağlayan hizmetlerden. İstediğinizde uğrayıp rahatça kavga edebileceğiniz resmi bir kurum olmamalıdır. Acil servis 365 gün 24 saat durmadan çalışan fedakar insanlar topluluğudur. Lütfen sağlık çalışanlarına saygılı olalım.