Son zamanlarda şiddet ile yatar şiddet ile kalkar olduk. Geçen gün tanık olduğum durumda siz olsanız ne yapardınız? 10 yaşında çocuk kilolu diye annesine yalvararak okula gitmeyeceğini ve insülin iğnesi yapmayacağını söylüyor. Arkadaşları kilosu ile dalga geçip onu rencide ediyorlarmış. Hâlbuki diyabet hastası olduğu için kilo alma sorunu var. Ortaokul müfredata da eklenen akran zorbalığı, her geçen gün çocukların birbirlerine acımasızca şiddet gösterdiği korkutucu boyutlara ulaştı. Okulda, sokakta, sosyal medyada, kısacası artık her yerde görülebilen; çocuklar arasında akıl almaz boyutlara ulaşan akran zorbalığının önüne geçilemiyor. MEB, son olarak akran zorbalığını ortaokullarda müfredata da ekledi.
Akran Zorbalığı Nedir?
Akran zorbalığı, bir çocuğun bir veya daha fazla akranı tarafından tekrar tekrar ve kasıtlı biçimde kötü muameleye maruz kaldığı bir istismar türüdür.
Genel olarak akran zorbalığının nedenleri şu şekildedir:
Güç dengesizliği yaygın görülen ilk faktördür. Çocuk, kendini güçlü göstermek amacıyla sıklıkla bu yola başvurarak akranlarına baskı oluşturabilir.
Ailevi problemler, çocukların baş etmekte zorlandığı ve öfkelendiği durumlar arasındadır. Çocuk, öfkesini kontrol edemeyerek arkadaşlarına karşı zorba tavırlar oluşturabilir.
Çocuklar, sosyal medyada kendilerine bir karakter belirleyebilir. Belirledikleri karakteri, yansıtabilmek adına onun kötü hareket ve davranışlarını da tekrar edebilir.
Arkadaş grubu baskısı da sorunun nedenleri arasında yer alır. Okul ya da mahalle içerisinde yer alan baskın grubun kurallarına uymak adına bu yaklaşımlar görülebilir.
Akran zorbalığı türlerine gelince eşya, fiziksel, cinsel, siber, duygusal, sözel olarak ayrılabilir.
Genel olarak mağdur kişiler sağlık sorunları ya da stres bozuklukları ile karşılaşabilir. Uykusuzluk, anksiyete gibi problemler ile beraber sosyalleşme davranışında isteksizlik de sıklıkla karşılaşılan davranışlar arasındadır.
Günümüzde çok büyük bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.
Antalya ve ilçelerinde uzmanlar ve rehberlik öğretmenleri tarafından öğrenci ve velilere yönelik sık sık eğitimler verilmeye başlanması ve bilgilendirici broşürler dağıtılması sevindirici bir durum. Bu noktada, çözüm yollarını bulmak, sadece eğitimcilerin değil, her birimizin sorumluluğudur. Ailelerin çocuklarını sadece fiziksel olarak değil, duygusal ve sosyal açıdan da iyi bir şekilde yetiştirmeleri gerekiyor. Hatta bazı okullardaki akran zorbalığı vakalarına velilerin de dahil olduğunu ve öğrenciyi tehdit edecek kadar ileri gittiklerini de görüyor ve duyuyoruz. Çocukların empati geliştirebilmesi için onlara örnek olmamız şart. Öğretmenlerin de zorbalıkla mücadele ederken yalnızca cezai değil, daha çok eğitici yaklaşımlar benimsemeleri önemli. Okullarda daha fazla rehberlik hizmeti ve duygusal destek sağlanmalı, zorbalık vakaları bir an önce tespit edilip müdahale edilmelidir.
Zorbalık yalnızca bir çocuğun sorunu değil, toplumun ortak problemidir. Zorbalığın önüne geçmek için sadece devlet politikaları ve okulların değil, ailelerin, medya organlarının, hatta arkadaş çevrelerinin de sorumluluğu vardır. Çünkü sadece zorbalığın mağduru olan çocukları değil, tüm toplumu huzurlu, empatik ve sağlıklı bir geleceğin beklediği gerçeğini unutmamalıyız.