Antalya Ticaret Borsası’nın bu yıl 10’uncusunu düzenlediği Yöresel Ürünler Fuarı (YÖREX) 23 Ekim’de başladı. Açılış sonrası iki kere daha gittim. Bugün 4’üncü günü ve ben yine orada olacağım.
Peki bu fuarı niye bu kadar önemsiyorum?
Aslında okurlarımız, takipçilerimiz bunun nedenini bilir ancak ben yine de YÖREX benim için niye bu kadar önemli anlatmaya çalışayım.
Malum, yöresel ürün demek, bir bölgeye ait olan ürünler ile üretilen çeşitli yiyecek-içecek, el emeği göz nuru eserler vs. demek. İnsan yaşamının başladığı bu coğrafyada, medeniyetlerin beşiği Anadolu’da binlerce yıldan bugünlere ulaşabilen sayısız yöresel ürün mevcut. Hepimiz çocukluk, gençlik dönemlerimizden biliriz. Analarımızın elinden tattığımız nice lezzetler vardır ‘yöresel’ diye tanımlayabileceğimiz. 7 bölge 81 ilin her birinde ayrı bir lezzet, ayrı bir güzellik bulmak mümkündür ülkemizde. Ancak böylesine geniş bir potansiyele rağmen bunu nemaya dönüştürememişiz bugüne kadar. Dünyanın birçok gelişmiş ülkesi, Avrupa, yöresel ürünlerden milyarlarca dolar kazanırken, bizim onlardan çok daha kaliteli nice ürünlerimiz hep lokal kalmış…
İşte 2009 yılında ilki yapılan ve bugün 10 yaşına ulaşan Yöresel Ürünler Fuarı (YÖREX) bu noktada önemli. Yani yöresel ürünlerin farkındalığının artması, markalaşması ve ulusal, uluslararası arenaya çıkarılması noktasında…
2009’daki ilk YÖREX’te ülkemizdeki coğrafi işaretli ürün sayısı 109 iken bugün rakam 453’e ulaşmış durumda. Her geçen gün de bu sayı artıyor. Daha yakın zamana kadar yöresel ürünler sadece üretildiği merkez ve yakın çevrelerinde tanınırken bugün tüm ülkede ve yurtdışında tanınıyor, biliniyor. Avrupa Birliği tescilli 3 ürünümüz var. 15 ürünümüz de tescil için sırada. İlkinden itibaren tüm YÖREX’lere katıldım ve görüyorum ki her geçen yıl fuara ilgi, sevgi hızla artıyor. Fuarın kent ve ülke ekonomisine katkısı da. Çok klasik olacak ama YÖREX gerçekten de artık bir marka. Antalya’da doğdu ama şu an Türkiye’nin fuarı. Türkiye’nin en çok sevilen fuarı. Başta bu muhteşem projenin mimarı ATB Başkanı Ali Çandır olmak üzere, emek veren, destek koyan herkesi ne kadar takdir etsek, ne kadar alkışlasak az olur.
YÖREX’i diğer fuarlardan ayıran bir başka ve önemli özelliği de yöresel ürünler vasıtasıyla Türkiye’yi buluşturuyor olması. Bu fuarda adeta Türkiye buluşuyor. Tüm iller sadece yöresel ürünleriyle değil kültürleriyle de burada bir araya geliyor. Bir yazımda, “Ben bu fuara adım attığımda sanki doğduğum kente girmiş gibi hissediyorum. Her köşe başında tanıdık bir yüz karşıma çıkacakmış duygusuna kapılıyorum. Burada memleket hasreti gideriyorum” mealinden bir şeyler söylemiştim. Fuarı organize edenler de aynı duyguları hissetmiş olacak ki bu yıl tüm söylemlerde bu yaklaşım öne çıkarıldı. ATB Başkanı Çandır haftalar öncesinden başladığı davet turlarında hep, memleket hasreti çekenlere çağrı yaptı.
Yani demem o ki, YÖREX sadece bir fuar değil. Anadolu lezzetlerinin, kültürünün bir arada sunulduğu, memleket hasretinin dindirildiği muhteşem bir organizasyon. Bugün 4’üncü günü ve yarın sona eriyor. Eğer hala gitmediyseniz ben kaçırmayın derim…