Turan Bilimler Akademisi üyeleri, Antalya’da gerçekleştirdikleri basın açıklamasında son günlerde kamuoyunda yeniden gündeme gelen ‘Yeni Anayasa’ tartışmalarına dair sadece bir hukuk metni değişikliğinden ibaret olmadığını ifade etti. Grup adına açıklamayı okuyan Ata Boyacı, “Bu girişim, doğrudan Türkiye Cumhuriyeti’nin üniter yapısına, kurucu felsefesine ve Türklerin kimliğine karşı başlatılmış topyekûn bir saldırıdır, karşı devrim hareketleridir. Hatırlatmak isteriz ki ‘çözüm süreci’ adı altında geçmişte yürütülen ihanet süreci, bölücü terör örgütü PKK’nın taleplerine zemin hazırlamış, teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın mesajları meydanlarda okutulmuş, devletin en mahrem kurumları bu sürece alet edilmiştir. Bugün benzer bir süreç; yumuşama, normalleşme ya da sivil anayasa kılıfıyla yeniden servis edilmektedir. Anayasa’dan Türklüğün çıkarılması, eşit yurttaşlık kisvesiyle etnik kimliklerin önünün açılması, özerklik tartışmalarının meşrulaştırılması, açıkça bölücü terör örgütü PKK’nın yıllardır dile getirdiği demokratik özerklik, ana dilde eğitim ve eşit vatandaşlık gibi taleplerin siyasi kılıfa sokulmasından ibarettir. Bu taleplerin bizzat Kandil’deki terör baronları ve İmralı’daki bebek katili tarafından dile getirildiğini hatırlatmak bize düşer” diye konuştu.
‘Hiçbiri masum değil’
Boyacı, Türk milletinin bilmediği, ana akım medyada yer almadığını düşündükleri birtakım fikirleri şöyle beyan etti: “Türk milletinden saklanılmaya çalışılan ana akım medyada yer almayan kirli pazarlıklar arasında şunların bulunduğu kamuoyuna yansımıştır. Terörist başı Öcalan’a ev hapsi veya şartlı tahliye gibi senaryolar, ‘yerel yönetim özerkliği’ adı altında federatif yapıya geçiş, Anayasa'dan ‘Türk Milleti’ ifadesinin çıkarılması ve etnik kimliklerin tanınması, PKK’lılara af, siyaset ve memuriyet hakkı tanınması, Kürtçenin resmi dil olması ve Kürtçe anadilde eğitim hakkı, sözde Kürt sorununun uluslararası bir zemine taşınması gibi saçma sapan talepler yer almakta. Bu taleplerin hiçbiri masum değildir. Bunlar, bir halkın haklı talepleri değil, eli kanlı bir terör örgütünün devleti bölüp parçalama projesinin adımlarıdır.”
‘Geleneğin son kalesi’
“Devletin tapusu olan Anayasa üzerinden yürütülecek bu ihanet, yalnızca bugünü değil; milletimizin geleceğini de ipotek altına alma girişimidir. Biz Türk milleti adına açıkça ilan ediyoruz; ne ‘çözüm’ adı altındaki ihaneti kabul ederiz ne Öcalan’a af ne PKK’ya meşruiyet tanınmasını ne de Anayasa’dan Türklüğün silinmesini sineye çekeriz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti, bir kabile devleti değil, binlerce yıllık Türk devlet geleneğinin son kalesidir. Yok olmaya yüz tutmuş bir milletin tekrar dirilişidir. Bu kaleyi içeriden çökertmek isteyenler bilsin ki millet bu ihaneti görmektedir. Devletin birliği, milletin adı, bayrağın rengi pazarlık konusu olamaz. Türk Devleti, Türk Bayrağı, Türk Vatanı, Türk Milleti. Türkiye Türklerindir. Gençliğe Hitabe ve Bursa Nutku rehberimizdir.”