YERLİ MALI YURDUN MALI MI?

Abone Ol


Ancak tüm bu propagandaya rağmen halkımız yine de ithal mal ve marka düşkünüdür. İki malın fiyatı aynıysa genelde ithal olanı tercih edilir. Yerli mal ancak ucuzsa alınır. Hatta parası olan daha çok verip ithal olanı satın alır. İthal mal sevilir, övülür, evin başköşesine konur, “yıllarca gider” sözüyle tarif edilir.

İthal mala karşı olan bu yoğun ilgimiz cari açığımızı da arttırır. Devletimizin 600 küsur milyar dolar olan dış borcunun ancak üçte biri devletin borcu iken geri kalanı özel sektör borcudur. Yani arabadan tutun da toplu iğneye kadar aldığımız ithal malların borcu. Onun için de kalkıp devletin dış borcu şu kadar oldu diye hayıflanmayalım zira kabahat bizdedir.

Avrupalı ise bizden farklı. Bir Alman geliyor, kentimizden ev alıyor, içini yaptırırken beyaz eşyayı Alman markasından seçiyor. Yani yabancı bir ülkede de yerli malı kullanıyor.

Peki bu durum niye böyledir? Niye yıllar boyu yerli malı kullanalım diye propaganda üzerine propaganda yapılan bu halk hala yabancı mal almaya karşı bu kadar isteklidir? Olay sadece bizim yabancı kültüre olan eğilimimizle, batı hayranlığımızla açıklanamaz diye düşünüyorum. Eğer öyle olsaydı millet olarak oturur Türk dizileri yerine yabancı dizileri izlerdik televizyonda. Bu işin içinde başka bir iş olmalı.

Bana göre asıl sebep şudur ki: Bizim milletimiz yıllar yılı en büyük kazığı yerli üreticiden yemiştir. Arabadan tutun da tarım makinesine kadar en kalitesiz ürüne en yüksek bedeli ödemiş, iki gün sonra aldığı mal elinde kalınca da karşısında kimseyi bulamamıştır. Satılan mal geri alınmaz taktiği ile hareket eden yerli satıcımız milletimizi canından bezdirmiştir.

Yıllar süren bu durum 1996 yılında gümrük duvarlarının inmesiyle ve düşük kur politikalarıyla değişmiş, ülkemize dolan ithal mallar yerli tüketiciyi kendisine çekmeyi başarmıştır. Halkımız görmüştür ki, çok daha kaliteli olan ithal mal, yerliden o kadar da pahalı değildir. Hatta aynı fiyattadır, hatta daha da ucuzdur.

Kimi sektörlerde sürekli pazar kaybeden, işleri düşen yerli üreticimiz de yeni duruma ayak uydurmaya çalışmış, kaliteyi arttırmış, müşteri ilişkilerini değiştirmiştir. Şimdiki yerli mallarımız çok daha kalitelidir ve fiyat olarak uygundur.

Ancak tüm bunlara rağmen sanıyorum ki tren kaçmıştır. Halkımızın ithal mala ve markalara olan düşkünlüğü kemikleşmiş, ne kadar propaganda yapılırsa yapılsın değişmez bir hal almıştır. Ve malesef dövizlerimiz ithal mallara harcanarak uçup gitmektedir. Tüm dünyaya sattığımız ürünlerimizi kendi halkımıza satamamamız manidardır.