İyi şeyler duymaya ihtiyacımız var…
Umudumuzu kaybetmemeli, sürekli yenilemeliyiz.
Pozitif olmalı, bardağın dolu tarafını görmeliyiz…
Böyle olmak zorundayız.
Aksinin bir faydası olmadığı ortada.
Asıl suratlar, kırılgan, kavgacı bireyler ve mutsuz bir toplum…
Kime ne faydası var bunun?
Hangi sorunu çözebiliyoruz?..
Cumhurbaşkanı, “Kriz yok, hepsi manipülasyon” diyor. Velev ki, piyasadaki olumsuz algıyı değiştirmeye çalışıyor. Velev ki, yalan söylüyor…
Olsun.
Ne zararı var?
Karalar bağlamaktan, “Eyvah yandık, bittik, mahfolduk” edebiyatı yapmaktan daha iyi değil mi?
‘Bir musibet bin nasihatten ileridir’ demiş atalar.
Trump gibi bir musibet olmasaydı ABD’nin gerçek yüzünü görebilir miydik?
Bakın onlar silah satmayınca kendi silahımızı üretir olduk.
Kötü komşu misali…
Düne kadar ABD’ye, Avrupa’ya mahkum olduğumuz birçok noktada bugün kendi yağımızla kavruluyoruz. Kendi savunma sanayimizi oluşturduk.
Artık kendi İHA’larımız, SİHA’larımız uçuyor göklerde.
Kendi helikopterimizi uçuruyoruz.
Düne kadar, “Biz yapamayız kardeşim” dediğimiz ne varsa bugün hepsini ve üstelik daha iyilerini yapıyor hale geldik. Onun için korkuyorlar, onun için üzerimize bu kadar geliyorlar…
Sırf iktidar dillendirdi diye ‘Yerli ve milli’ sloganı niye birilerini ürkütüyor anlamak mümkün değil. Yerli ve milli olmanın neresi yanlış? Ekonomimizdeki olumsuzlukların düzeltilmesi için herkes ‘üretim’ diyor demesine ama iş yerli ve milli sloganına dayanınca söylemlerle eylemler birbirini tutmuyor.
iPhone’nun en çok satıldığı ülkelerden biri hala Türkiye!..
Garip değil mi?..
Bir komşumla sohbet ediyoruz. Alışverişte yerli ürünler almak gerektiğini söylüyorum; “Yerli ürünler de çok kalitesiz birader” diyor. Eee sen almazsan, ben almazsam, parayı İsrail, ABD veya Avrupa ülkesi ürünlerine yatırırsak elbette yerli ürünler kaliteli olmaz. Yerli firmaları güçlendireceğiz ki onlar da dünyayla rekabet edebilsin, onlar da dünya ürünleri kalitesine ulaşabilsin.
Yani ?!
Yani önce biraz fedakarlık yapmak gerek…
Önce ürünlerini kullanarak firmalarımızı güçlendireceğiz, sonra da kaliteyi artırmalarını isteyeceğiz.
Vermeden almak Allah’a mahsus…
Haa bunu yapmıyorsak eğer o zaman kalkıp boş boş konuşmayacak, kriz edebiyatı da yapmayacağız…