Yıkın şu binayı

Abone Ol


Bunu niye anlattım? Birkaç hafta önce yerel gazetelerimizde bir haber okudum. İl Özel İdare binamız yıkılmayacak, onarılacakmış. Bir üniversitemiz bu doğrultuda rapor vermiş. Bu rapordan hareketle de binanın güçlendirilmesi düşünülmüş.

İşte bu bina her gördüğümde bana soğuk savaşı hatırlatıyor. Soğuk savaşın soğukluğu üzerine sinmiş. Ne kentimize ne de onun dokusuna yakışır bir hali var. Uzun uzun katları, bol bol pencereleri ve dışarı takılmış tek tük klima üniteleri ile büyük Türk bürokrasisinin yıkılmaz kalesi. İçeri korka korka gireceğiniz, katlarında labirent gibi kaybolacağınız, merdivenlerini çıkarken ayaklarınızın, iki satır dilekçe yazarken ellerinizin titreyeceği bir bina.

Sanki yarın Sovyet Rusya bize nükleer füzeleriyle saldıracak da bu binada en gizli savunma stratejilerimiz kararlaştırılacak. Nato’nun geçici karargahı olacak. Çocukluğumdan hayal meyal hatırladığım meşhur Reagan-Gorbaçov görüşmelerinin biri de orada yapılacak.

1000 yıl da ayakta dursa tarihi eser vasfı kazanamayacak bu bina en kısa zamanda yıkılmalıdır. Yerine de elbette ki AVM yapılmamalıdır. Öyle bir bina yapılmalıdır ki 100 yıl sonra UNESCO dünya kültür mirası listesine girsin. 21. yüzyılın değil 22. yüzyılın Antalya’sının simgesi olsun.

Diğer taraftan yeni yapılacak bina ile bütünleşik olarak Antalya’nın en güzel parkı da oraya yapılabilir. Çünkü yanında kadın yarı var. Yavuz Özcan Parkı ile bütünlük sağlayan, kadın yarını içine alan, denize kadar uzanan, seyir teraslarıyla, küçük kafeteryalarıyla, yapay şelaleleriyle nefis bir park. Böyle bir park o bölgedeki esnafımızı da kalkındırır. Güllük ve Kalekapısı esnafımızın yüzü daha çok güler.

Buradan yetkililere sesleniyorum. Güçlendirip de ne yapacaksınız? Ne işinize yarayacak? Kaç devlet dairesini oraya taşıyabilirsiniz? Yeterli otoparkı bile yok. Atsan atılmaz satsan satılmaz bu binayı lütfen yıkın ve yerine Antalya’ya yakışır bir proje yaparak tarihe geçin.