Yıldıray Sapan ve Yıldıray Sapan..

Abone Ol

Hayatını, sürekli “yanlışlar” üzerine kurarak sürdürebilir mi?
Birini anlatayım, buna siz karar verin..

Adı, Yıldıray Sapan..
CHP’nin son Merkez İlçe Başkanı..
En büyük özelliği, iktidara karşı “sert” ama “bilgisiz ve bilinçsiz” eylemler yürütmek..
Örneğin..
3-3.5 yıl önce..
Aksu’da kurulan Halk Ekmek Fabrikası ile ilgili Büyükşehir Belediye binası önünde yaptığı eylem..
Türkiye’nin en hijyen ve en kaliteli ekmeğini üreten bu tesisi yerden yere vurmuştu..
O zamanlar kendisine, “tesise hiç gittin mi, o ekmeğin nasıl üretildiğini gördün mü ki böyle eylem yapabiliyorsun” diye sormuştum..
Hayır hiç gitmemişti..
Ve.
Görmediği-bilmediği bir konuyla ilgili “eylem” yapıyordu..
Aynı şekilde..
Elinde yeterli bilgi ve belge olmadığı halde, “Ulaşım Master Planı” ve “kavşaklar”la ilgili eyleme imza attı..
Yetmedi..
Yerel seçimlerden önce..
Zamanın Büyükşehir Belediye Başkanı ve eşiyle ilgili “çirkin dedikodular” üretmekten çekinmedi..
Halkkart ve sahipleriyle ilgili “kötü” senaryolar üretti..

Sonra ne oldu?
O Yıldıray Sapan, 1.5 yıl sonra “yerden yere vurduğu” Halk Ekmek’in bağlı olduğu belediye kuruluşunun (EKDAĞ’ın) genel müdürlüğüne getirildi..
Göreve gelişinin üzerinden 3 ay geçmemişti..
“EKDAĞ rüşvet skandalı” patlak verdi..
Gelişmeleri biliyorsunuz..
Skandal ortaya çıkar çıkmaz EKDAĞ Yönetim Kurulu Başkanı ile CHP’li bir meclis üyesi görevlerinden ve partiden istifa etti..
Yıldıray Sapan görevine devam etti..
Soruşturması halen devam ediyor..
Ve bu Yıldıray Sapan..
Şu anda CHP’den 4. sıra milletvekili adayı olarak genel seçimlere hazırlanıyor..
Yani..
Büyük bir aksilik olmazsa..
Yıldıray Sapan’ı TBMM’de “milletvekili” olarak göreceğiz..

İşte bu Yıldıray Sapan..
Meğer aynı zamanda “şiddet”li biriymiş..
21 Ekim 2010 tarihinde “hamile” eşini tekme-tokat dövmüş..
Şubat ayında da “eşine şiddet uyguladığı” için 5 ay hapis cezası almış..
Detayları, bugün bütün gazetelerde var..
Böyle bir şeyin “gizli” kalamayacağını bilen Sapan geçtiğimiz günlerde bir açıklama yapma gereği duymuş ve “aile düzenimi bozacak saldırılarla karşı karşıyayım” türünden sözler söylemişti..
Hatta..
İşi daha ileri götürdü..
Yıldıray Sapan milletvekili adayı olduktan sonra üzerine çok gelindiğini belirterek, “siyasete tekrar dönmem bazılarının hoşuna gitmedi” dedi..
Hani, “yavuz hırsız evsahibini bastırır” diye bir atasözümüz vardır ya..
O misal, Sapan kendi yanlışı nedeniyle özür dileyeceği yerde hala üste çıkmaya çalıştı..
Yani..
Yanlışlarına bir yanlış daha ekledi..

“Şiddet” kim uygularsa uygulasın yanlıştır, üstelik suçtur..
Nitekim..
Dayak yiyen eş “davacı olmaktan vazgeçmiş” bile olsa, “kamu davası” devam etmiş ve yargı cezayı vermiştir..
Sapan’a “sen suçlu”sun demiştir..

Şimdi şu soruların cevabını merak ediyorum:
1- Antalya “şiddet” sabıkalısı birini TBMM’ye gönderecek midir?
2- Her yerde “aile içi şiddete karşı olduklarını haykıran CHP’ye oy verecek kadınlar, bu “şiddet sabıkalısı”nı içlerine sindirecek ve oy verecekler midir?
3- Genel Merkeze “işte benim listem, dokunmayın” diyen Deniz Baykal, Sapan’ın bu mahkumiyeti için ne söyleyecek, nasıl bir tavır takınacaktır?
4- Yıldıray Sapan, eşinden, gazetecilerden, partisinden ve toplumdan özür dileyecek midir, yoksa hala “özelime kimse giremez” gibi saçma konuşmalarına devam mı edecektir?

Ben şuna çok inanırım:
Bu dünya “etme-bulma dünyası”dır..
“Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner”miş..
Ve buna göre de adımlarımı atarım..
Bunu başta Sapan’a, sonra herkese tavsiye ediyorum..