Hafta sonu yine bir tur otobüsü faciasına tanık olduk…
Manavgat’tan tekne turu için Kumluca’ya yerli tatilcileri taşıyan tur midibüsü, Adrasan’da 50 metrelik şarampole yuvarlandı. 5 kişi hayatını kaybetti, 26 kişi de yaralandı…
Yine diyorum çünkü biz bu filmi her turizm sezonunda sıkça görüyoruz. Özellikle D400 karayolunda, tur otobüsü, midibüs veya minibüslerin, ışık ihlali yapmaları, hız sınırını aşmaları sonucunda birçok kaza meydana geliyor. Yaralananlar, ölenler oluyor. Tur otobüsü kazalarını sık sık haber yapar olduk.
Peki neden oluyor, kim suçlu?
Tur otobüslerinin sürücüleri mi, onları yeterince denetlemeyen polis mi?
Bunların ikisinin de suçu var muhakkak ama asıl suçlu kim biliyor musunuz, araç sahipleri…
Evet asıl suçlu, gözünü para hırsı bürümüş patronlar.
Kim bu patronlar?
Şoförleri asgari ücrete neredeyse 20 saat köle gibi çalıştıran tur şirketi sahipleri…
Daha çok para kazanmak için hem taşıdıkları turistlerin hem de şoförlerinin canını hiçe sayan paragözler…
Şoförlerin tek derdi ekmek parası…
Maaşları az olduğu için umutlarını bahşişe bağlayan ve ne kadar çok sefere çıkarsa o kadar çok bahşiş toplayacağını düşünen şoförlerin ve tabi ‘işsiz kalma’ korkusunun da etkisiyle kabullenmek zorunda kaldığı bu çalışma sistemi kazaları tetikleyen en önemli unsur…
Yaz sezonunda günlerce evlerine gidemeyen, kullandığı araçta yatıp kalkan, merkezden telefonla verilen talimatlarla turistleri alıp gideceği yere götüren şoförler, çoğu kez zamanla yarışıyor. Bir başka yere yetişmesi gerektiği için ve geç kalması halinde işinden olacağı için de trafik kurallarını ihlal etmek zorunda kalıyor.
Maalesef denetimler de yetersiz olunca yaralamalı, ölümlü kazaların ardı arkası kesilmiyor…
Birçok kez yazdık, gündeme getirdik bu konuyu ama müdahale için kimse kılını kıpırdatmıyor. Tur şirketlerindeki bu köle düzenine nedense kimse karşı çıkamıyor. Bir takım kurallar yok değil ama bu kurallara uyulup uyulmadığını denetleyen yok…
Oysa bu kazaların tamamen bitmese de asgariye çekilmesi için sıkı denetim şart.
Firmaların turizm sezonunda kaç sefer yaptığı, kaç yolcu taşıdığı, bu yolcuları kaç otobüs ve şoför kullanarak yaptığı, şoförlere ödenen ücretler ve hatta şoförlerin geçmişte aldığı trafik cezalarına varıncaya kadar denetlenmeli…
Tur araçlarında görev yapan şoförlerin ne kadar dinlendirildiği, uzun yola çıkan otobüslerde yedek şoför olup olmadığı, şoförlerin turisti götürdükleri yerde hangi şartlarda dinlendiği gibi her detay gözaltında tutulmalı…
Sırf ehliyeti var diye ve mevcut şartları kabul ediyor diye her önüne gelen direksiyon başına çıkarılmamalı…
Aksi halde biz filmi daha çok izleriz.