Yoğurt yiyişler aynı!..

Abone Ol

Bazen insanın, “Lanet gelsin sizin yoğurt yiyişinize de, bilmem ne içişinize de” diyesi geliyor.
Türkiye’de elektrik yüzde 90 özelleşti ve benim ülkemde düzgün insanlar hırsızların çaldıkları şeylerin ücretlerini ödüyorlar.
Hem de yasal tebliğ yoluyla.
Geçtiğimiz günlerde açıkça örneğini vermiştik ama, birilerinin tınladığı dahi yok.
Tınlamadığı yere kadar..
Elektrik faturalarında “K/K bedeli” diye bir ibare var. K’nın birisi Kayıp ikinci K ise Kaçak. Kayıp ve Kaçak kullanım bedeli.
Yahu ben kaçak elektrik kullanmıyorum ki, bedelini ödeyeyim.
Başkası kullanıyor, yani çalıyor, çalmayan yada kullanmayandan para isteniyor.
Alınıyor da..
Bu AK Parti hükümetinin yoğurt yiyişi mi oluyor?
Geçelim su faturasına.
Elektrik faturaları ile su faturalarını yan yana getirebilmenin aynı konumda tutabilmenin mümkün yok da.,
Ama ikisinin de adı fatura.
İlk endeks 21. Son endeks 30. Kullanılan su 9 ton. Tutarı: 14.04. Toplam borç: 21.60.
İlk endeks 30. Son endeks 41. Kullanılan su 11 ton. Tutarı: 17.16. Toplam borç: 26.40.
İlk endeks: 41. Son endeks 55. Kullanılan su 14 ton. Tutarı 21.84. Toplam borç: 33.60.
9 ton su kullanıyorsun suyun tutarı 14.04. Ama faturaya yansıyan yani vatandaşın ödemesi gereken rakam 21.60.
11 ton su kullanıyorsun ödemen gereken rakam 26.40.
14 ton su kullanıyorsun fatura bedeli 33.60. Neredeyse suyun tonunu 2.5 TL’ye satacaklar. Ve Türkiye’de en ucuz su Antalya’da diye caka satacaklar.
Bunlar küçük rakamlar değil mi?
Parası olana öyle de, üç kuruş parayı denkleştirip ekmek alıp karnını doyurduğuna şükreden milyonlarca insanımız var bu ülkede.
Toplu taşım araçlarına binebilmek için, vatandaşın dişinden tırnağından arttırıp doldurduğu kartı akşama boşalmış oluyor Antalya’da.
Kimin umurunda?
Hesabını soracak olan nerede?
Antalya’nın şehir içi ulaşımında eskiden belli bir rayiç bedeli vardı. Şimdi bırakın vatandaşı, sistemi alaşağı yaptıran Mustafa Akaydın dahi ulaşım bedelinin ne kadar olduğunu söyleyemez.
Millet maaşlarını aldıklarında bütçelerini ayarlar, mutfak masrafları, faturalar, bakkal, banav ve ulaşım giderlerini tek tek hesaplardı.
Peki ya şimdi.
Bir vatandaş Antalya’nın şehir içi ulaşımına ne kadar bütçe ayırması gerekir?
Ver Akaydın hoca bir cevabın varsa.
O imkansızlıklarından evinin kuytu bir köşesinde sığıntı gibi oturan yetimlerin hakkı olan paralarla alınan mercedesine binmekten, dolmuş-otobüse binenin halinden ne anlasın ki?
Koltuklar kime ebedi kalmıştır ki?
Ama o koltuğa oturan kendisini bırakın yönettiği kenti, ülkenin sahibi sanıyor. Gün gelip indiğinde de, eşekten düşmüşten beter oluyor.
Bu ülkede A partisinden de olsan B partisinden de, siyasilerin yoğurt yiyişleri hep aynı oluyor. Sadece kaşığı kimisi sol eliyle tutuyor, kimisi sağ. Artistlik olsun diye günümüzde hala tahta kaşıkla yoğurt yemeye çalışan bile var.