Samuel Eto’o…
Dünya yıldızı.
Futbolun profesörü.
Transfer edildiğinde klasını tartışmadık.
Alacağı ücret ve kontrat süresini uzun bulduk.
Ödemede zorluk yaşanabileceğini söyledik.
Bunun için yönetimi uyardık.
Ama O bütün tartışmalara rağmen geldi.
İyi ki de geldi.
Kendisine verilen görevi eksiksiz yaptı.
Bir Anadolu kulübünde başarılması zor tam 20 gole imza attı.
Ortaya koyduğu futbolla gönülleri fethetti.
Antalyasporluların dışında futbolseverlerin kalbinde kendine yer edindi.
İnsanlığıyla da ders verdi.
Mütevazi kişiliğiyle dikkat çekti.
Herkese güler yüzle yaklaştı, kimsenin fotoğraf çekme isteğini geri çevirmedi.
Antalyaspor’un adını dünya futboluna tanıtmakta rol oynadı.
Özetle hem üzerine düşeni fazlasıyla yaptı hem de aldığı ücreti anasının ak sütü kadar hak etti.
Şimdi Beşiktaş Samuel Eto’o’yu almak için harekete geçti.
Bunu yaparken maalesef bütün etik kuralları çiğneyerek yapıyor.
Futbolcuyla gizli görüşme yapıyor, mevcut yönetimi hiçe sayıyor.
Antalyaspor tarihinin en pahallı futbolcusunu bedelsiz almayı hayal ediyor.
Yok öyle yağma.
Antalyaspor’un küllerinden doğurduğu Eto’o’yu almak istiyorsan belirlenen bonservisini ödeyeceksin. 110 yılı devirmiş bir kulübe yakışan da budur. Aksi halde sinsi planınız tarihe ‘kara’ bir leke olarak geçer.
Gelelim Eto’o’ya;
Üzülerek belirtmeliyim Eto’o davranması gerektiği gibi davranmıyor. Antalyaspor yönetiminden habersiz Beşiktaşlı idarecilerle gizli görüşmeler yaparak kendisine olan saygıyı azaltıyor. Yapması gereken Beşiktaş yönetimini Antalyaspor ile masaya oturmaya zorlamak. Bir dünya yıldızına yakışan budur. Aksi durum ise üzülerek belirtmeliyim Eto’o’nun bütün geçmişini karalar.