Teknik Direktör Engin Korukır’ın işine son verilmesiyle başlayan tartışma hergün bir başka boyut kazanıyor.
Giderayak Başkan Gültekin Gencer’i hedef alan Korukır, çarpıcı açıklamalarda bulunmuştu.
Başkan Gencer ise önceki gün hakkındaki iddialara cevap verdi, Korukır’a yüklendi.
Başkan Gencer, Engin Korukır’ın gönderilme sebebine “Yakışmıyordu” dedi. Bununla da kalmayan Gencer, “Kışkırtıcıydı, haddini aşıyordu, ağzından da Antalyaspor’un hocasına yakışmayacak sözler çıkıyordu” şeklinde devam etti.
Bu söylemler doğru mu değil mi bilmiyorum. Zira böyle bir olaya tanık olmadım. Ancak tanık olduğum bir olay var. O da Lokman Gör’ün bir gazeteciye küfür etmesi olayı. Antrenmanı takip eden gazeteciye ağza alınmayacak hakaretler savuran Lokman Gör’ün bu davranışı kameralar tarafından kayda alındı. Dün bu görüntüleri izledim. İzlerken de utandım. “Bu kadar da olmaz” dedim.
Benim asıl merak ettiğim, yönetimin bu konuda nasıl bir tavır alacağıdır. Engin Korukır için “Kışkırtıcı, haddini aşıyor, Antalyaspor’a yakışmıyor” diyenler, Lokman Gör’e ne diyecek? Olayı ‘Gör’mezlikten mi gelecekler yoksa Antalyaspor’a yakışır bir tavır mı sergileyecekler. Bunu da kısa zamanda hep birlikte ‘Gör’eceğiz.
Hazır bu konu açılmışken sizi yıllar öncesine götürmek istiyorum. Hafızam beni yanıltmıyorsa sene 1997’ydi. Antalyaspor Uğur Sorguç Stadı’nda bir hazırlık maçı yapıyordu. Yaşanan bir gerginlik sonrası rakip takım sahadan çekildi. Ben de bu olayı görüntülemek için saha kenarına gittim ve Antalyasporlu futbolcuları çekmeye başladım. O esnada kırmızı beyazlı ekibin ‘deli’ lakaplı oyuncusu Cafer Aydın bana el kol hareketi yaptı. Önce olayı duymazlıktan gelip işimi yapmaya devam ettim. Ancak bir süre sonra hakaret etmeye başlayınca ben de kendimi savundum. O esnada olaya şahit olan spor müdürümüz Vedat Gürhan da olaya karıştı ve beni savundu. Sonrasında bu çirkin saldırıyı haber yaptık. Cafer, ertesi gün bizim gazeteden bir muhabir arkadaşa haberden dolayı yine küfretti. Tabi biz de bu olayı bir kez daha haber yaptık ve Antalyaspor ağırlığını taşıyamadığını yazdık. O zaman başkan olan Hasan Subaşı olaya hemen el koydu ve yönetim kurulunu topladı. Sonrasında o günün parasıyla 50 milyon lira ceza verildiği tarafımıza söylendi. Cafer de daha sonra gazetecilere karşı çok daha dikkatli oldu ve çizgiyi aşmadı.