Yörük Sanayici ve İş İnsanları Derneği (YÖRSİAD), yeni yılın ilk toplantısını Best Western Khan Hotel’de gerçekleştirdi. YÖRSİAD Başkanı Aykut Ege, yoğun bir şekilde çalışmalarına devam ettiklerini aktararak, “Yeni yılımızın ilk toplantısında tüm üyelerimize ve değerli dostlarımıza güzel bir yeni yıl diliyorum. Bugün yeni yılın ilk toplantısını gerçekleştiriyoruz. Konumuz da 'Kuşaklararası Geçmişten Geleceğe Şirketlerimiz.’ Önümüzdeki günlerde yaptığımız hazırlıklar ile Yörük yemeklerinin tanıtılmasını amaçladığımız ve Antalya’mızın değerli büyüklerinin konuk olacağı “Antalya’nın Yörük Lezzetleri” konusunda bir buluşmamız olacak. İlk konuğumuz Antalya’mızın değerli markalarından Hilmi Beken olacak ve Yörük kültürü ve Yörük lezzetleri konusunda bilgilendirmelerde bulunacak” dedi.
Mor Cepken’in hikayesi
Göçebe Yörük kültürünün değerlerinden olan ‘Mor Cepken’e değinen Ege, “Yörük kültüründe Mor Cepken, her kadının evlenirken çeyizinde götürdüğü ve eşiyle sıkıntı yaşadığında giyerek köy meydanına çıktığı bir obje. Mor Cepken, evlilikte yeri, zamanı geldiğinde darda kalan Yörük kadınının erkeğine karşı kullandığı özgürlüğünün simgesidir. Bu sıkıntı şiddet veya başka bir şey olabilir. Hemen köyün yaşlıları kol kanat gererek o kadını himayelerine alırlar. Şiddet veya kötü davranış çok yüksekse o kadının eşi obadan bile dışlanabilir. Günümüzde de kadına şiddet çok fazla. Bununla ilgili bize özel bir Mor Cepken tasarımı yapılacak. Mart ayında tüm Antalya’da hem Yörük kıyafetlerinin tanıtımını hem de Mor Cepken’in hikayesini anlatacağız” diye konuştu.
Şirketlerin devamlılığı
Yönetim ve Strateji Danışmanı Engin Keskinel ise, şirketlerin devamlılığı konusunda açıklamalarda bulunarak, “Şirketlerimizin öncelik vermesi gerektiği dört ana konu var. Bu dört ana konuya önem veren şirketlerimiz gelecek kuşaklara şirketlerini devredebiliyor” dedi.
Keskinel, Türkiye’nin genç bir nüfusa sahip olduğuna dikkat çekerek, TÜİK verilerine göre 2018 yılında 15-64 yaş arası nüfusun yüzde 67.8 olduğunu ve 2040 yılında yüzde 64.4’e gerileyeceğini aktararak, yüzde 8.8 olan 65 yaş üzeri nüfusun yüzde 16.3’e ulaşacağını, yaşlı nüfusun da ticaret hayatında dikkat alınması gerektiğini hatırlattı. Keskinel, ilk başta şirketini çok güzel büyüterek geliştiren kurucunun, ikinci kuşağın da aynı yöntemlerle devam etmesini istediğini hatırlatarak, “Geleneksel yapılardaki şirketlerin kısıntılarından birisi kurumsallaşmadan uzak ve inovasyonun düşünülmüyor olması. Bir sıkıntı olduğunda hep suç dışarıda aranıyor. Kendi içinde yenilik düşünülmüyor. Patronlar her işi kendileri yapmaya çalışıyor. Bırakın çalışanlar yapsın. Siz sadece onları kontrol edin, denetleyin. Çünkü, 30 kişiyi geçtikten sonra insanları yönetmek çok zor” dedi. ‘Şirket Anayasası mutlaka olmalı’ diyen Keskinel, “Bu Anayasa tüm aile fertleriyle görüşülerek hazırlanmalı. Bugünün değil 10 yıl sonrasının projeksiyonu yapılmalı. Kurucu öldükten sonra ne olacağına yönelik senaryolar da yer almalı” ifadelerini kullandı. Değişime ayak uydurma konusunda Netflix, Airbnd, Bitcoin ve Uber’i örnek gösteren Keskinel, bunların değişimi yakaladıklarını hatırlattı.
Esra ALTUNKES
Mor Cepken’in hikayesi
Göçebe Yörük kültürünün değerlerinden olan ‘Mor Cepken’e değinen Ege, “Yörük kültüründe Mor Cepken, her kadının evlenirken çeyizinde götürdüğü ve eşiyle sıkıntı yaşadığında giyerek köy meydanına çıktığı bir obje. Mor Cepken, evlilikte yeri, zamanı geldiğinde darda kalan Yörük kadınının erkeğine karşı kullandığı özgürlüğünün simgesidir. Bu sıkıntı şiddet veya başka bir şey olabilir. Hemen köyün yaşlıları kol kanat gererek o kadını himayelerine alırlar. Şiddet veya kötü davranış çok yüksekse o kadının eşi obadan bile dışlanabilir. Günümüzde de kadına şiddet çok fazla. Bununla ilgili bize özel bir Mor Cepken tasarımı yapılacak. Mart ayında tüm Antalya’da hem Yörük kıyafetlerinin tanıtımını hem de Mor Cepken’in hikayesini anlatacağız” diye konuştu.
Şirketlerin devamlılığı
Yönetim ve Strateji Danışmanı Engin Keskinel ise, şirketlerin devamlılığı konusunda açıklamalarda bulunarak, “Şirketlerimizin öncelik vermesi gerektiği dört ana konu var. Bu dört ana konuya önem veren şirketlerimiz gelecek kuşaklara şirketlerini devredebiliyor” dedi.
Keskinel, Türkiye’nin genç bir nüfusa sahip olduğuna dikkat çekerek, TÜİK verilerine göre 2018 yılında 15-64 yaş arası nüfusun yüzde 67.8 olduğunu ve 2040 yılında yüzde 64.4’e gerileyeceğini aktararak, yüzde 8.8 olan 65 yaş üzeri nüfusun yüzde 16.3’e ulaşacağını, yaşlı nüfusun da ticaret hayatında dikkat alınması gerektiğini hatırlattı. Keskinel, ilk başta şirketini çok güzel büyüterek geliştiren kurucunun, ikinci kuşağın da aynı yöntemlerle devam etmesini istediğini hatırlatarak, “Geleneksel yapılardaki şirketlerin kısıntılarından birisi kurumsallaşmadan uzak ve inovasyonun düşünülmüyor olması. Bir sıkıntı olduğunda hep suç dışarıda aranıyor. Kendi içinde yenilik düşünülmüyor. Patronlar her işi kendileri yapmaya çalışıyor. Bırakın çalışanlar yapsın. Siz sadece onları kontrol edin, denetleyin. Çünkü, 30 kişiyi geçtikten sonra insanları yönetmek çok zor” dedi. ‘Şirket Anayasası mutlaka olmalı’ diyen Keskinel, “Bu Anayasa tüm aile fertleriyle görüşülerek hazırlanmalı. Bugünün değil 10 yıl sonrasının projeksiyonu yapılmalı. Kurucu öldükten sonra ne olacağına yönelik senaryolar da yer almalı” ifadelerini kullandı. Değişime ayak uydurma konusunda Netflix, Airbnd, Bitcoin ve Uber’i örnek gösteren Keskinel, bunların değişimi yakaladıklarını hatırlattı.
Esra ALTUNKES