Yuhlar olsun!..

Abone Ol

30 Mart öncesi denildi ki, “Laylaylom belediyeciliği sona erecek.”

Karşı cevap geldi.

“Yeniden seçilecek, laylaylom belediyeciliğine de devam edeceğim.”

Halk bunu diyene riayet etmedi.

“Antalya’ya hizmet yağacak. Bu benim sözüm” diyen kişiyi başa getirdi.

Millet, bir diğer anlamda, Beş yıl önce biz nasıl bir hata yaptık da, Antalya’nın 5 yılını boşa geçirip, usulsüz olarak işe aldığı işçilerin maaşlarını ödemediği gibi, yüzlerce Antalyalı iş adamından ticari alımlar yapıp, paralarını ödememe yoluna gidip.,

Antalya Büyükşehir Belediyesini yüceltmek yerine itibarsızlaştıranların gerçek yüzlerini geç de olsa gördük ve gereğini yaptık diyebiliyor artık.

Kendi partilisi yani CHP’li iş adamlarından Büyükşehir Belediyesi’ne hizmet ya da mal alımı yapan Mustafa Akaydın, onların dahi parasını ödemeyerek, belediyeye icra getirten kişi konumundadır.

Örnek mi.

Enver Barış.

Park ve Bahçeleri usulsüz işçi alımlarıyla ağzına kadar dolduran.,

Temizlik işçileri adı altında kendi partilisi diyerek garibanları taşeron şirketler aracılığıyla resmen yığan.,

Güvenlik işçileri konusunda da aynı yöntemi denemekten çekinmeyen Mustafa Akaydın değimliydi ki, onların maaşlarını ödemediği için işçilere belediye önünde tavada taş pişirten?

Akaydın değimliydi ki, “Taşeron işçilerinin maaşlarını ödemek için bankalardan kredi almamız lazım deyip, meclisten oy birliğiyle yetki alıp, kredi çektikten sonra dahi taşeron işçilerin maaşlarını ödemeyip.,

Garibanları isyan ettiren?

Marifet usulsüz işçi alımı yapıp.,

Yığılmaların önünü açmak mı?

Marifet esnaf ve iş adamları hatta müteahhitler ile iş yapıp onların ücretlerini ödemeyip belediyenin mahkemeye verdirilmesi midir?

Belediye için yüzlerce iş adamının icra göndermesine neden olmak mıdır o marifet?

Sen koskoca 5 yıllık süreçte bir çivi dahi çakmayacaksın, garibanların onuru, gururuyla oynayacak, emeğe saygı duymayacak, esnaf, iş adamı ve birçok kişiden aldığın hizmetlerin karşılığını ödemeyeceksin.,

Ve seçimi kaybettikten sonra ardında bıraktığın senin yığıntıların, kırıntıların, borçların, usulsüz alımların, hacizlerinle uğraşanları, tetikçilerin aracılığıyla işçi düşmanı ilan ettireceksin öyle mi?

Hadi ordan hadi.

Sadece bu kadar mı?

Sosyal Güvenlik Kurumu ve vergi borçlarını ödemeyecek.,

Kullandığın elektrik paralarını bile yatırmayacaksın..

Belediyecilik yetenek işidir.,

Herkes yapamaz..

Bu işlerin üstesinden adının başında profesör bile olsa gelemez.

Zira kabiliyet meselesi de ondan.

Bir de yürekten gelecek ses olayı var..

O ses bazıları için nasıl geliyor merak eden var mı?

Akşam olsa da rakı-balık yapsak dışında gelen hiçbir şeyin olmadığı tüm açıklığıyla ortada.

Var mı itirazı olan…