Yükselen çığlıklar!..

Abone Ol

Ne yazık ki Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin Kepez’deki, “Kadın Sığınma Evi” ile ilgili ikinci feryat dün yükseldi.
Bilindiği gibi, ilk feryat üzerine söz konusu Kadın Sığınma Evinde yaşanan insanlık dışı olaylar ile ilgili, orada kalan 4 mağdur kadın ile görüşmüş, Akdeniz Manşet olarak kamuoyu ile paylaşmıştık.
Haberimiz üzerine Büyükşehir Belediyesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü uzunca bir açıklamada bulunarak, inceleme başlatıldığını, soruşturma süresince Kadın Sığınma Evi’ndeki tüm personelin görevden alınıp, yerine yenilerinin verildiği bildirilmişti.
Bugün tarih 12 Mart.
Bundan 4 gün önce Dünya milleti Kadınlar Günü’nü kutladı. Ne yazık ki Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin Kepez’deki Kadın Sığınma Evi’nde kalan kadınlarımızın, böylesine önemli günde bırakın haklarını kutlamayı, ikinci feryatlarını yükselttiler.
O feryadın adı ise, “Gelen gideni arattı.”
Büyükşehir Belediyesi, Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığına bağlı olan Kadın Sığınma Evi’ne yeni görevliler atanmıştı. Ve o evde kalan kadınlarımız, “Kişiler değişti ama anlayış ve uygulamalar daha da sertleşti. Kötü örnek, örnek değildir ancak, ne yazık ki gelen gideni arattı desek yeridir. Bize insan gözüyle bakmıyor, dışlayıp, horlamaya devam ediyorlar. Orada kalanlara aylık belli bir maaş olduğu halde o paralar verilmiyor” feryadına devam ediyorlar.
Peki ama neden ettirilir bu feryat?
Amaç ne?
Kadın Sığınma Evi’nde idarecisinden, hemşiresine, güvenlikçisinden temizlikçisi, orada kalanlara kötü muamele uyguluyor ve bu uygulama kişilerin değiştirilmesine rağmen yeni gelenlerce de devam ettiriliyor ise, o işte başka şeyler var demektir.
Yani, kişiler değişiyor, hizmet anlayışı değişmiyor!.
Giden görevliler kötü muameleden gitti, gelenler kötü muamele uyguluyor.
O zaman Kadın Sığınma Evi’nde görev yapmanın ana şartı, “Kötü muamele uygulayıcısı olmak zorundasın” anlamı çıkmıyor mu?
“Çığlıkları azaltmak, insanca yaşam sunmak” mantığından yola çıkılarak açılan Kadın Sığınma Evleri’nde böylesine çirkinliklerin yaşanması mı kadına verilen değer?
Sanıyor musunuz ki, orada kalan sığınmacı kadınlarımız gönüllerince kalıyorlar?
Sanıyor musunuz ki, oraya sığınan kadınlarımız orada olduklarından dolayı içleri huzurlu, yürekleri kıpır kıpır?
Mecbur olmasalar eminim ki adımlarını bile atmazlar.
Onlara kötü muameleye yapmayı asli görevleri sayanların asla ve asla ağız kokularını çekmezler.
Daha dün orada kalan kadınlardan birisini eli silahlı caninin birisi sokak aralarında koşturdu. Kadıncağız soluğu karakolda aldı, oraya sığınarak canını kurtarabildi.
Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin Kepez’deki Kadın Sığınma Evi’nde yaşananlar veya yaşatılanlar ne yazık ki dilip varmıyor ama, talimatlar gereği olsa gerek.
Yoksa gelen gideni neden aratsın ki?
Bu kadar mı insanlıktan çıktık?
Bu kadar mı merhametsiz hale geldik?
“Düşene bir tekme de sen vur” mantığıyla sosyal bir proje mi uygulanır?
Amaç, “Ez, yıldır ve oradan kaçır” ise eğer, bunun başka yöntemi de olsa gerek.