25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü nedeniyle Antalya Kadın Platformu tarafından basın açıklaması yapıldı. Aydın Kanza Parkı’ndan başlayarak Atatürk Parkı’nda sona erecek olan yürüyüş ise şiddetli yağış nedeniyle iptal edildi
Antalya Kadın Platformu tarafından 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü nedeniyle hafta sonu yapılacak olan miting ve yürüyüş yağmur engeline takıldı. Cumartesi günü öğlen saatlerinde etkisini arttıran şiddetli yağış nedeniyle Aydın Kanza Parkı'nda toplanan Antalya Kadın Platformu'na üye kadınlar burada basın açıklaması yaptı. Antalya Kadın Platformu adına basın açıklamasını okuyan Münire İnal, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü'nün insanlık tarihinde kadınlara yönelen şiddetin, bir insanlık ayıbının kötü tarihi olduğu gibi kadınların erkek egemen sisteme karşı duruşunu ve dayanışmayı büyüttüğü bir tarih olduğunu belirtti.
‘Pandemi ile şiddet arttı’
İki yıla yakındır süren pandeminin etkisinin tüm olumsuzluğuyla devam ederken, salgını kadınların artan şiddet, yoksulluk, işsizlik ve emek gaspı nedeniyle daha da ağır yaşadığını söyleyen İnal, "Önce İstanbul Sözleşmesi’nin feshi, şimdi de 6284 hedefe konularak yaşam alanlarımız daha da daraltılmak isteniyor. Biz bu karanlığı dinci gerici bir azınlık istiyor diye İstanbul Sözleşmesi’nin bir gece yarısı kararıyla feshedilmesinden, adım adım dinselleştirilen eğitimden, işsizliği kadınların çalışmak istemesine bağlayan bakan demeçlerinden, kadının yerini evi, görevini de kocaya itaat olarak gören muktedirlerden şiddet faillerini koruyan, cezasız bırakan yargı pratiklerinden, pandemi fırsatçılığıyla taciz, tecavüz, istismar faillerinin salıverilmesinden, çocuk yaşta zorla evlendirilecekleri düzenlemelerin yasa kılıfına sokulmasından tanıyoruz" dedi.
Vazgeçmiyoruz
Kadınların yaşamlarının her alanında 'Ne korku, ne gözyaşı, ne utanç yıldıracak bizi, daha özgür bir dünyayı kadınlar birlikte kuracak' demek için alanlarda toplandıklarını vurgulayan İnal, "Sigortasızlığa, düşük ücrete ve esnek çalışma şartlarına karşı ‘Güvenceli İş Güvenceli Gelecek’ demekten, erkek-devlet şiddetine, pandeminin ve ekonomik krizin bedelini kadınlara yükleyenlere ve kadın yoksulluğuna karşı mücadele etmekten, bir gece yarısı kararnamesi ile yaşamlarımızı yok sayanlara karşı İstanbul Sözleşmesi'nden, tırnaklarımızla kazıya kazıya kazandığımız yasal haklarımızdan, 6284'den TCK-103'ten, özgürlüklerimizden, haklarımızdan, yaşamlarımızdan vazgeçmiyoruz" ifadelerini kullandı. Yağmur altında yapılan açıklamanın ardından kadınlar halay çekerek basın açıklamasını sonlandırdı.
Ramazan BOZCA
Antalya Kadın Platformu tarafından 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü nedeniyle hafta sonu yapılacak olan miting ve yürüyüş yağmur engeline takıldı. Cumartesi günü öğlen saatlerinde etkisini arttıran şiddetli yağış nedeniyle Aydın Kanza Parkı'nda toplanan Antalya Kadın Platformu'na üye kadınlar burada basın açıklaması yaptı. Antalya Kadın Platformu adına basın açıklamasını okuyan Münire İnal, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü'nün insanlık tarihinde kadınlara yönelen şiddetin, bir insanlık ayıbının kötü tarihi olduğu gibi kadınların erkek egemen sisteme karşı duruşunu ve dayanışmayı büyüttüğü bir tarih olduğunu belirtti.
‘Pandemi ile şiddet arttı’
İki yıla yakındır süren pandeminin etkisinin tüm olumsuzluğuyla devam ederken, salgını kadınların artan şiddet, yoksulluk, işsizlik ve emek gaspı nedeniyle daha da ağır yaşadığını söyleyen İnal, "Önce İstanbul Sözleşmesi’nin feshi, şimdi de 6284 hedefe konularak yaşam alanlarımız daha da daraltılmak isteniyor. Biz bu karanlığı dinci gerici bir azınlık istiyor diye İstanbul Sözleşmesi’nin bir gece yarısı kararıyla feshedilmesinden, adım adım dinselleştirilen eğitimden, işsizliği kadınların çalışmak istemesine bağlayan bakan demeçlerinden, kadının yerini evi, görevini de kocaya itaat olarak gören muktedirlerden şiddet faillerini koruyan, cezasız bırakan yargı pratiklerinden, pandemi fırsatçılığıyla taciz, tecavüz, istismar faillerinin salıverilmesinden, çocuk yaşta zorla evlendirilecekleri düzenlemelerin yasa kılıfına sokulmasından tanıyoruz" dedi.
Vazgeçmiyoruz
Kadınların yaşamlarının her alanında 'Ne korku, ne gözyaşı, ne utanç yıldıracak bizi, daha özgür bir dünyayı kadınlar birlikte kuracak' demek için alanlarda toplandıklarını vurgulayan İnal, "Sigortasızlığa, düşük ücrete ve esnek çalışma şartlarına karşı ‘Güvenceli İş Güvenceli Gelecek’ demekten, erkek-devlet şiddetine, pandeminin ve ekonomik krizin bedelini kadınlara yükleyenlere ve kadın yoksulluğuna karşı mücadele etmekten, bir gece yarısı kararnamesi ile yaşamlarımızı yok sayanlara karşı İstanbul Sözleşmesi'nden, tırnaklarımızla kazıya kazıya kazandığımız yasal haklarımızdan, 6284'den TCK-103'ten, özgürlüklerimizden, haklarımızdan, yaşamlarımızdan vazgeçmiyoruz" ifadelerini kullandı. Yağmur altında yapılan açıklamanın ardından kadınlar halay çekerek basın açıklamasını sonlandırdı.
Ramazan BOZCA