Güncel

‘Zalimlerin gerçek yüzünü gösterdi’ 

Direniş Çadırı Antalya Grubu, Filistin’de bir yılı aşkın süredir devam eden insanlık dışı katliama dikkat çekmek için basın açıklamasında bulundu. Açıklamayı okuyan Özlem Beyhan, “Dalları göğe yükselen direniş ağacının meyvesi, İsrail denen işgal ve soykırım çetesinin bütün dünyada gerçek yüzünü gösterdi” dedi 

Antalya Attalos Meydanı’nda toplanan Direniş Çadırı Antalya Grubu, Filistin’deki soykırıma dikkat çekmek amacıyla basın açıklaması gerçekleştirdi. Grup adına açıklamayı okuyan Özlem Beyhan, 7 Ekim’den bugüne yüzyıldır devam eden işgalin ve yağmanın her geçen gün şiddetini arttırdığını belirterek şöyle konuştu: “Filistin halkı, kendi topraklarında insan hakları ve barış naraları atan son yüzyılın büyük ve sömürgeci devletlerinin bir projesi olarak üretilen Siyonist İsrail işgal rejiminin saldırılarına kahramanca direniş gösteriyor. Fakat gel gör ki dilinden Filistin davasını düşürmeyen İslam dünyası sözlerini Filistin’e petrolünü İsrail’e göndermeye devam ediyor. Hamasi nutuklar Filistin halkına, çelikten petrole askeri malzemeden çimentoya kadar birçok stratejik ürün İsrail’e gidiyor. Hiçbir somut talebin gündem edilmediği Kudüs temalı uzun yürüyüşler Filistin için yapılırken enerji antlaşmaları İsrail’e armağan ediliyor.” 

 

‘Evleri yakılıp sokakları işgal ediliyor’ 

Filistin halkının her gün hastanesi ile camisi ile okulu ile çocukları ve yaşlıları ile kadınları ve erkekleri ile hayvanları ve ağaçları ile ateşe atıldığını ifade eden Beyhan sözlerini şöyle sürdürdü: “Evleri yakılıp sokakları işgal ediliyor. Sıcak yataklarından sabah kalkıp akşama kadar Filistin davasını kendine kalkan yapan bir kısım zevat kendi topraklarından İsrail’e giden petrolü engellemediği gibi elde ettiği geliri kar sayıyor. Türkiye’de ve dünyanın birçok yerinde kendini Filistin halkının kardeşi olarak gören milyonlarca insan neredeyse her gün sokaklara, meydanlara dökülerek yaşadıkları ülkelerin soykırım suçlusu İsrail işgal rejimine karşı yaptırım uygulamasını talep etti ve etmeye de devam ediyor. Fakat bugün bu gündem unutturulmaya çalışılıyor. İsrail, 2 milyon Gazzeli’nin evini terk edeceğini düşündü. Ama Filistin halkı topraklarına kökü yere sağlam tutunmuş bir ağaç gibi tutundu. Dalları göğe yükselen direniş ağacının meyvesi, İsrail denen işgal ve soykırım çetesinin bütün dünyada gerçek yüzünü gösterdi. Bütün bu zalimlik gözümüzün önünde olurken Azerbaycan İsrail’i beslemeye devam ediyor. İsrail’e satılan Azerbaycan petrolü ise Türkiye’den gitmeye devam ediyor.” 

 

‘Bu utanç, tarihinize yazıldı’ 

“Ceyhan’dan petrol yüküyle kalkan gemiler gizli veya açık İsrail limanlarına yanaşıyor. Siyonistlerin tedarik zincirinin en önemli parçalarından ZIM filosunun gemileri Türkiye topraklarında bu kadar tepkiye rağmen meydan okurcasına gezmeye devam ediyor. Kürecik radar üssü İsrail’e bilgi aktarmaya devam ediyor. Bütün bunlar, Türkiye halklarına bir meydan okumadır. İktidar kendi halkına meydan okuyan bu zalim çeteye karşı somut adımlar yerine bir ezber halinde uluslararası kamuoyuna çağrı yapmaya devam ediyor. Gazze işgalinin hemen ardından Riyad’da yapılan toplantıda Gazze işgal altındayken meşru Gazze hükümeti temsilcileri yoktu. Geçenlerde Mısır’da yapılan toplantıda da yoktu. Eğer Gazze’den vazgeçildiyse bu hainlik açıkça dile getirilmelidir. İşgal edilmiş toprakların tamamı Filistin halkına aitken İsrail’i devlet olarak tanıma gafletini gösteren sözüm ona İslam dünyası ülkeleri hem kendi halklarına hem de vicdanlı dünya halklarına ihanet etmiştir. Sürekli Filistin hamaseti yapan muktedirler daha İsrail’i tanımaktan dahi vazgeçemediler. Bu utanç tarihinize yazıldı. Filistin halkına izzet, sizlere zillet yazıldı.”  

 

‘Topyekün mücadele insanlık vazifesi’ 

“Aklımızla dalga geçer gibi hareket eden ve işgale lojistik hizmet sağlayan gemiler yüzyıl daha bizi boyunduruk altında tutmanın garantisinden başka nedir ki? Ticarete, petrol sevkiyatına dair tek söz etmeden meydanları dolduran kalabalıklar vicdanın nesi olur? Akşama kadar İsrail ve ABD’yi lanetlemek ama Türkiye üzerinden giden petrole devlet aklı denen kirli zehirden dolayı ses çıkarmamak konfor alanı yaratmaktan başka nedir ki! Ulusal çıkar denilen ihanet dilini bir Müslüman vicdanı, diri bir insan ağzına alamaz, almamalıdır. Sadece Gazze’yi değil, bütün dünya halklarını kuşatmaya, ezmeye çalışan egemen dünya düzeninin bütün araçlarına karşı topyekun mücadele bir insanlık vazifesidir. İsrail’in gözü kulağı olan, Ortadoğu’daki ateş ve kanın baş sorumluları ABD ve NATO ittifakının üsleri hala bu topraklardan kovulamamıştır. Bizler nereden giderse gitsin başta Filistin olmak üzere mazlum halkları katleden ve işgalcilere yardım eden herkese karşı şahitliğimize devam edeceğiz.” 

 

‘İnsanlığa ihanet’ 

“Suriye halkının yaşadığı sevinci Gazze halkına reva görmemenin akılla izah edilmesi mümkün değildir. Direnişi ezmeye, halkları köleleştirmeye çalışan emperyalist ve siyonist çetelere izin vermeyin. Bugün çok uzaklarda gibi görünen işgallerin yarın kapınızı çalacağını unutmayın. Bizler sömürgeye, diktatörlüğe, ezilmişliğe, işgale ve soykırıma karşı direnen izzetli halklara desteğimizi meydanlarda haykırmaya devam edeceğiz. İsrail ile ticaret devam ettikçe bütün baskı ve yıldırma politikalarına karşı sesimizi yükseltmeye, iki yüzlülüğü ifşa etmeye devam edeceğiz. Bütün veriler, Ceyhan limanından çıkıp sinyal kapatarak İsrail limanlarına giden gemilerin bilgileri ticaretin sürdüğüne işaret ederken, Gazze halkına bir bardak suyu dahi esirgeyen işgalci bir rejimin limanı olan Hayfa’ya giden malların Filistin’e gittiğini söylemek, İsrail’in bu ürünleri Filistin halkına teslim ettiğini söylemek vicdana ihanettir, tarihe ihanettir, insanlığa ihanettir.”