Antik Dönem'in en parlak yapılarından biri olan Aspendos Tiyatrosu, mimar Zenon tarafından Roma İmparatoru Marcus Aurelius döneminde, M.S. 160-180 yılları arasında inşa edildi. Yapıldığı günden bu yana ayakta kalmayı başaran sahne binası ve oturma sıraları, ziyaretçilerine adeta zaman tünelinde bir yolculuk vaat ediyor.
Eşsiz akustiğiyle sanat etkinliklerine ev sahipliği yapıyor
Aspendos'u diğer antik tiyatrolardan ayıran en önemli özelliklerinden biri, mükemmel akustiğidir. Sahnenin en küçük bir fısıltısı bile, en üst sıralardaki izleyiciye net bir şekilde ulaşır. Bu eşsiz özellik, tiyatronun günümüzde bile uluslararası festivallere, konserlere ve bale gösterilerine ev sahipliği yapmasına olanak tanıyor. Özellikle her yıl düzenlenen Aspendos Uluslararası Opera ve Bale Festivali, tiyatronun tarihi atmosferinde sanatseverlere unutulmaz anlar yaşatıyor.
Detaylı mimarisi ve korunmuş yapısı
Toplam 15.000 kişilik kapasiteye sahip olan Aspendos Tiyatrosu, iki katlı ve detaylı işlemeli sahne binası (scaenae frons) ile dikkat çeker. Sahne binasının süslemeleri, heykelleri ve mimari unsurları, Roma dönemi sanatının zenginliğini gözler önüne serer. Tiyatronun oturma sıralarının (cavea) neredeyse tamamının korunmuş olması, yapıya eşsiz bir bütünlük kazandırır. Tiyatronun bu denli iyi korunmasında, Selçuklu döneminde kervansaray olarak kullanılması ve bakımlarının yapılması gibi etkenlerin rol oynadığı düşünülüyor. Ayrıca, bölgedeki depremlerden ciddi bir hasar görmemesi de yapının ayakta kalmasında etkili olmuştur.
Antalya turizminin vazgeçilmezi
Aspendos Antik Tiyatrosu, Antalya'ya gelen turistlerin "mutlaka görülmesi gereken yerler" listesinin başında yer alıyor. Tarih meraklıları, mimarlık öğrencileri ve genel kültür turizmi yapanlar için adeta bir açık hava müzesi niteliği taşıyor. Tiyatronun yanı sıra, antik kentin diğer kalıntıları olan su kemerleri, agora ve bazilika da ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Zamana karşı direnen bu muhteşem yapı, hem geçmişin ihtişamını bugüne taşıyor hem de modern sanat etkinliklerine ev sahipliği yaparak kültürel mirasımızın ne kadar değerli olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Aspendos, Antalya'nın turizmde sadece doğal güzellikleriyle değil, köklü tarihiyle de öne çıktığının en önemli göstergelerinden biri olmaya devam ediyor.