Hasta ve Hasta Yakını Hakları Derneği (HAYAD) Yönetim Kurulu Genel Başkanı Nuri Özkul, 'Hastalanmanın sorumlusu hasta olamaz. Yeni Hasta Hakları Yönetmeliği'nin taslağındaki hasta sorumlulukları ile ilgili 'h' bendi taslaktan mutlaka çıkarılmalıdır' dedi
14 Ocak günü yazılı bir açıklama yapan Hasta ve Hasta Yakını Hakları Derneği (HAYAD) Yönetim Kurulu Genel Başkanı Nuri Özkul açıklamasında şu ifadelere yer verdi: 'Hasta hakları evrensel insan haklarının, sağlık alanındaki yansımasıdır. Sağlık Bakanlığı, 1 Ağustos 1998 yılında yayınlanan Hasta Hakları Yönetmeliği'ni değiştirmek istemekte ve bu konuda bir taslak hazırlamaktadır. Bu taslağın 4'üncü maddesi 'h' bendindeki hasta sorumlulukları başlığı altında genel olarak hastanın bir sağlık kurum ve kuruluşuna ya da tababet icra edilen herhangi bir yere başvurmadan önce ve başvurduktan sonraki süreçte yerine getirmesi gereken ödev ve yükümlülükleri anlatılmaktadır. Bu bentte anlatılanlara göre sağlık hizmetleri hastaya 'niye hastalandın' sorusuyla başlayan 'sigortan var mı?' sorusuyla devam eden, 'o zaman kaç paran var' sorusunun sorulduğu ve 'öyleyse paran kadar hizmet' sözüyle biten bir sağlık hizmetine dönüşecektir.
Hastalık tercih değildir
İnsanların hasta olmaları kendi tercihleri değildir. Hasta oldukları için suçlanamazlar, sorgulanamazlar. Ayrıca hastalık toplumsal bir olgudur, kişisel değildir. Sağlık, eğitim, yargı, güvenlik hizmetleri sosyal devletin vazgeçilmez görevleri arasındadır. Hasta sorumlulukları kavramıyla hasta haklarının bağdaştırılması ve hastanın hastalığından sorumlu kılınması başka hak ve hukuk alanlarında yaptıkları gibi Türkiye'ye ve AKP'ye özgü bir düzenleme olacaktır. Evrensel ve uluslararası hiç bir değeri olmayacaktır. Yeni hasta hakları yönetmeliği taslağından hasta sorumlulukları ilgili bent mutlaka çıkarılmalıdır. Zaten AKP Hükümetinin ve Sağlık Bakanımız Recep Akdağ'ın göreve geldiği günlerin hemen sonrası Hasta Hakları Yönergesini yayınlayarak sağlık alanında yıllardır ihmal edilen sorunları çözümleyeceğini ummuş ve takdirle karşılamıştık. Göreve geldiği ilk günlerde başlattığı bir türlü bitmek bilmeyen sağlıkta dönüşüm programının ne zaman, nerede, nasıl tamamlanacağını da merak eder olmuştuk. Önceleri hasta hakları sitesine koydukları 'sağlık en temel insan hakkıdır' ibaresini daha sonra kaldırdıklarında kaygılanmaya başlamıştık. Ve zaten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinde ve Anayasamızda en önemli haklardan olan sağlıklı yaşama hakkı, giderek uygulamaya konulan piyasacı sağlık politikalarıyla tartışılır hale getirildiğinde kuşkularımız iyice artmıştı.'
Şükrü AĞIRMAN
14 Ocak günü yazılı bir açıklama yapan Hasta ve Hasta Yakını Hakları Derneği (HAYAD) Yönetim Kurulu Genel Başkanı Nuri Özkul açıklamasında şu ifadelere yer verdi: 'Hasta hakları evrensel insan haklarının, sağlık alanındaki yansımasıdır. Sağlık Bakanlığı, 1 Ağustos 1998 yılında yayınlanan Hasta Hakları Yönetmeliği'ni değiştirmek istemekte ve bu konuda bir taslak hazırlamaktadır. Bu taslağın 4'üncü maddesi 'h' bendindeki hasta sorumlulukları başlığı altında genel olarak hastanın bir sağlık kurum ve kuruluşuna ya da tababet icra edilen herhangi bir yere başvurmadan önce ve başvurduktan sonraki süreçte yerine getirmesi gereken ödev ve yükümlülükleri anlatılmaktadır. Bu bentte anlatılanlara göre sağlık hizmetleri hastaya 'niye hastalandın' sorusuyla başlayan 'sigortan var mı?' sorusuyla devam eden, 'o zaman kaç paran var' sorusunun sorulduğu ve 'öyleyse paran kadar hizmet' sözüyle biten bir sağlık hizmetine dönüşecektir.
Hastalık tercih değildir
İnsanların hasta olmaları kendi tercihleri değildir. Hasta oldukları için suçlanamazlar, sorgulanamazlar. Ayrıca hastalık toplumsal bir olgudur, kişisel değildir. Sağlık, eğitim, yargı, güvenlik hizmetleri sosyal devletin vazgeçilmez görevleri arasındadır. Hasta sorumlulukları kavramıyla hasta haklarının bağdaştırılması ve hastanın hastalığından sorumlu kılınması başka hak ve hukuk alanlarında yaptıkları gibi Türkiye'ye ve AKP'ye özgü bir düzenleme olacaktır. Evrensel ve uluslararası hiç bir değeri olmayacaktır. Yeni hasta hakları yönetmeliği taslağından hasta sorumlulukları ilgili bent mutlaka çıkarılmalıdır. Zaten AKP Hükümetinin ve Sağlık Bakanımız Recep Akdağ'ın göreve geldiği günlerin hemen sonrası Hasta Hakları Yönergesini yayınlayarak sağlık alanında yıllardır ihmal edilen sorunları çözümleyeceğini ummuş ve takdirle karşılamıştık. Göreve geldiği ilk günlerde başlattığı bir türlü bitmek bilmeyen sağlıkta dönüşüm programının ne zaman, nerede, nasıl tamamlanacağını da merak eder olmuştuk. Önceleri hasta hakları sitesine koydukları 'sağlık en temel insan hakkıdır' ibaresini daha sonra kaldırdıklarında kaygılanmaya başlamıştık. Ve zaten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinde ve Anayasamızda en önemli haklardan olan sağlıklı yaşama hakkı, giderek uygulamaya konulan piyasacı sağlık politikalarıyla tartışılır hale getirildiğinde kuşkularımız iyice artmıştı.'
Şükrü AĞIRMAN