Antalya Ticaret ve Sanayi Odası'nın (ATSO) 2019 yılı son meclis toplantısı, ATSO Meclis Başkanı Süleyman Özer başkanlığında yapıldı. Toplantıya ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Davut Çetin, yönetim kurulu ve meclis üyeleri katıldı. Toplantıda ATSO'nun 2020 yılı bütçesi, 40 milyon 645 bin TL olarak belirlendi. Çetin, 2019 yılına ilişkin genel değerlendirmelerde bulundu. 2019'un iş dünyası için zor ve uzun bir yıl olduğunu belirten Çetin, “Ülke olarak bu yılın neredeyse 6 ayını yerel seçimle geçirdik, ekonomide zor günler yaşadık. 2019'da bardağın dolu tarafında özellikle dış politika alanındaki gelişmelerin olduğunu söyleyebiliriz. Böyle bir dönemde dış politikada güçlü olmak için demokrasimizin de güçlü olması, siyasi uzlaşmaya önem verilmesi özellikle önemlidir" dedi.
Dipten dönüş sinyalleri
2019 yılına Türkiye ekonomisinin serbest düşüşle başladığını, çok kötümser beklentiler varken, son aylarda dipten dönüş sinyalleri olduğunu söyleyen Çetin, “Bu yıl Merkez Bankası'ndan Hazine'ye 78 milyar lira aktarıldı. Hazine borçlanması arttı, kamu bankalarına tahvil desteği verildi, yabancı bankalarla swap anlaşmaları kısıtlandı. Bu önlemlerle dövizde daha fazla artış önlendi, kredi hacminin bir nebze artması sağlandı. Kredi yapılandırmalarıyla büyük şirketlerde zincirleme iflasların önüne geçildi. Buna rağmen halen değişik sektörlerde kredisini ödemekte zorlanan şirketler var. Otomotivde, eğitim sektöründe, sağlık sektöründe büyük firmaların halen finansman sıkıntısı yaşadıklarını görüyoruz" diye konuştu.
Teknoloji yatırımları
Ekonomiyi orta gelir tuzağından çıkaracak yapısal reformlar ve teknoloji yatırımlarının yapılması gerektiğini söyleyen Çetin, “Girdi maliyetlerinin düşürülmesi, SGK prim yükünün azaltılması, kamuda tasarruf ve güven artırıcı önlemler alınması gibi konularda halen ilerleme bekliyoruz. Örneğin enerji piyasasında plansız yatırımlar yüzünden enerji maliyetlerimiz yüksek. İmar rantı yüksek olduğu için arsa, arazi maliyetleri yüksek. Kayıtdışı çalışma yüzünden istihdam maliyeti yüksek. Bankalar kredilerden zararlarını ücret ve komisyonla telafi ediyor. Bütün bu konularda yapısal dönüşüm şart" dedi.
Antalya ekonomisi
Antalya ekonomisinde ise 2019 yılını ele alan Çetin, 14 veride Antalya'nın Türkiye ortalamasından daha iyi olduğunu kaydetti. SGK'ya kayıtlı esnaf ve çiftçi sayısının azaldığını belirten Çetin, “Karşılıksız çek ve senet protestosunda daha iyi durumdayız. Eylül itibarıyla bir yılda SGK'lı çalışan sayısı Türkiye'de yüzde 2,5 düşmüştür. Antalya'da yüzde 4,7 artış var. Kayıtlı istihdamın arttığı büyük iller arasında yalnızca Antalya var" dedi. Çetirn, "Türkiye ortalamasından iyi olmak, geçen yıla göre iyi olmak, her şey düzeldi demek değildir. İlimizde 2016'da 25 bin, 2017'de 30 bine yakın otomobil trafiğe girdi. 2018'de 22 bine düştük. Bu yıl son aylardaki artışa rağmen 22-23 bin otomobil alım ve satımı yapılmış olacak. 2018'e göre yükseldi, ama 2017'nin, hatta 2016'nın altındayız. Aylık konut satışı 5 bin 500-6 bin arasındayken, 3 bin 390'a kadar düştü. Kasım ayında kredili satışlardaki artışla 6 bin 759'a çıktı. Bu artış 5 binlerde devam ederse inşaat sektöründe düzelme başlayabilir" diye konuştu.
En önemli başarı turizm
Antalya ekonomisinde 2019 yılının en önemli başarısının turizmde 16 milyonun üzerinde abancı ziyaretçi sayısıyla kırılan rekor olduğunu söyleyen Davut Çetin, 2020 yılında turizmde Rusya pazarındaki büyümenin süreceğini açıkladı. Almanya pazarında son dönemde rezervasyonların durgun olduğunu belirten Çetin, “Gelecek yıl 2019'daki gibi bir büyüme bekleyemeyiz, yine de olumlu gelişmenin devam etmesini ümit ediyoruz. Turizm sayesinde Antalya, Türkiye ortalamasının üzerinde büyümektedir. Kuşkusuz bu büyüme sektöre ve işletmeye bağlı olarak değişmektedir" dedi. Antalya'nın ortalama kişi başı gelirde 10 bin 62 dolarla 10'uncu il olduğunu belirten ATSO Başkanı, “Kişi başı gelir rakamlarına dolar olarak bakarsak, Antalya'nın 2006'da, Türkiye'nin 2008'de 10 bin dolara, 2014'te 14 bin 237 dolara çıktığını ve 2018'de ise 2006 düzeyine geri dönmüş olduğumuzu anlıyoruz. 2019 yılında da aynı durumdayız. Dolayısıyla ülke ve şehir olarak asıl meselemiz, teknoloji üretimi, katma değer üretimi ve ihracattır. Biz, Türkiye'nin en büyük illerinden biriyiz. En büyük ticaret ve sanayi odalarından biriyiz. Şirketlerimizi, şehrimizi orta gelir tuzağından çıkarmak hepimizin görevidir. Ortaklıklar kurmalıyız, hepimiz daha güçlü marka olmak için, ihracat yapmak için çalışmalıyız" diye konuştu.
DHA
Dipten dönüş sinyalleri
2019 yılına Türkiye ekonomisinin serbest düşüşle başladığını, çok kötümser beklentiler varken, son aylarda dipten dönüş sinyalleri olduğunu söyleyen Çetin, “Bu yıl Merkez Bankası'ndan Hazine'ye 78 milyar lira aktarıldı. Hazine borçlanması arttı, kamu bankalarına tahvil desteği verildi, yabancı bankalarla swap anlaşmaları kısıtlandı. Bu önlemlerle dövizde daha fazla artış önlendi, kredi hacminin bir nebze artması sağlandı. Kredi yapılandırmalarıyla büyük şirketlerde zincirleme iflasların önüne geçildi. Buna rağmen halen değişik sektörlerde kredisini ödemekte zorlanan şirketler var. Otomotivde, eğitim sektöründe, sağlık sektöründe büyük firmaların halen finansman sıkıntısı yaşadıklarını görüyoruz" diye konuştu.
Teknoloji yatırımları
Ekonomiyi orta gelir tuzağından çıkaracak yapısal reformlar ve teknoloji yatırımlarının yapılması gerektiğini söyleyen Çetin, “Girdi maliyetlerinin düşürülmesi, SGK prim yükünün azaltılması, kamuda tasarruf ve güven artırıcı önlemler alınması gibi konularda halen ilerleme bekliyoruz. Örneğin enerji piyasasında plansız yatırımlar yüzünden enerji maliyetlerimiz yüksek. İmar rantı yüksek olduğu için arsa, arazi maliyetleri yüksek. Kayıtdışı çalışma yüzünden istihdam maliyeti yüksek. Bankalar kredilerden zararlarını ücret ve komisyonla telafi ediyor. Bütün bu konularda yapısal dönüşüm şart" dedi.
Antalya ekonomisi
Antalya ekonomisinde ise 2019 yılını ele alan Çetin, 14 veride Antalya'nın Türkiye ortalamasından daha iyi olduğunu kaydetti. SGK'ya kayıtlı esnaf ve çiftçi sayısının azaldığını belirten Çetin, “Karşılıksız çek ve senet protestosunda daha iyi durumdayız. Eylül itibarıyla bir yılda SGK'lı çalışan sayısı Türkiye'de yüzde 2,5 düşmüştür. Antalya'da yüzde 4,7 artış var. Kayıtlı istihdamın arttığı büyük iller arasında yalnızca Antalya var" dedi. Çetirn, "Türkiye ortalamasından iyi olmak, geçen yıla göre iyi olmak, her şey düzeldi demek değildir. İlimizde 2016'da 25 bin, 2017'de 30 bine yakın otomobil trafiğe girdi. 2018'de 22 bine düştük. Bu yıl son aylardaki artışa rağmen 22-23 bin otomobil alım ve satımı yapılmış olacak. 2018'e göre yükseldi, ama 2017'nin, hatta 2016'nın altındayız. Aylık konut satışı 5 bin 500-6 bin arasındayken, 3 bin 390'a kadar düştü. Kasım ayında kredili satışlardaki artışla 6 bin 759'a çıktı. Bu artış 5 binlerde devam ederse inşaat sektöründe düzelme başlayabilir" diye konuştu.
En önemli başarı turizm
Antalya ekonomisinde 2019 yılının en önemli başarısının turizmde 16 milyonun üzerinde abancı ziyaretçi sayısıyla kırılan rekor olduğunu söyleyen Davut Çetin, 2020 yılında turizmde Rusya pazarındaki büyümenin süreceğini açıkladı. Almanya pazarında son dönemde rezervasyonların durgun olduğunu belirten Çetin, “Gelecek yıl 2019'daki gibi bir büyüme bekleyemeyiz, yine de olumlu gelişmenin devam etmesini ümit ediyoruz. Turizm sayesinde Antalya, Türkiye ortalamasının üzerinde büyümektedir. Kuşkusuz bu büyüme sektöre ve işletmeye bağlı olarak değişmektedir" dedi. Antalya'nın ortalama kişi başı gelirde 10 bin 62 dolarla 10'uncu il olduğunu belirten ATSO Başkanı, “Kişi başı gelir rakamlarına dolar olarak bakarsak, Antalya'nın 2006'da, Türkiye'nin 2008'de 10 bin dolara, 2014'te 14 bin 237 dolara çıktığını ve 2018'de ise 2006 düzeyine geri dönmüş olduğumuzu anlıyoruz. 2019 yılında da aynı durumdayız. Dolayısıyla ülke ve şehir olarak asıl meselemiz, teknoloji üretimi, katma değer üretimi ve ihracattır. Biz, Türkiye'nin en büyük illerinden biriyiz. En büyük ticaret ve sanayi odalarından biriyiz. Şirketlerimizi, şehrimizi orta gelir tuzağından çıkarmak hepimizin görevidir. Ortaklıklar kurmalıyız, hepimiz daha güçlü marka olmak için, ihracat yapmak için çalışmalıyız" diye konuştu.
DHA